INFLUENCER BLOG İLETİŞİM

Gezi Tüketici Trendleri: Yeni Normalde Seyahat Etme

Pandemi, seyahat alışkanlıklarımızı ciddi ölçüde değiştirdi. Gelin yeni normalde seyahat etmek nasıl bir tecrübe olacak beraber keşfedelim.

Gezi Gastronomi
  • Yayınlanma Tarihi: 23 Haziran 2023
  • Güncelleme Tarihi: 02 Mart 2024
  • Yazan: Speaker Agency
690X460 1 (1)

COVID-19, hayatımızın pek çok alanında ciddi değişimlere neden oldu. Pandemi ile insanlar daha önce hiç olmadığı kadar uzun bir süre evlerine kapanmak, belirsizliklerle dolu bir dönem geçirmek etmek zorunda kaldı. Bu süreçte hayatımızda oluşan değişikliklerden en ciddisi ise hareket sahamızın evler ile sınırlanmasıydı. Çoğu kişi kapıdan dışarı adım atamadan, eskiden gittikleri kafeye veya restorana uğrayamadan, hatta sevdikleriyle bir araya gelemeden aylar geçirdi. Doğal olarak bu durum, turizm sektörünü de derinden etkiledi. Pek çok ülkenin turist kabul etmediği, kabul edenlerin ise bunu belli kısıtlamalar ile yaptığı COVID-19 süreci gezi alışkanlıklarımız dahil tüm alışkanlıklarımızı değiştirdi. 

Peki, yeni normalde seyahat etmek nasıl bir tecrübe olacak? Pandeminin seyahat alışkanlıklarımızda yarattığı değişikliklerden hangileri kalıcı hâle gelecek? Gelin bu soruların cevaplarını birlikte keşfedelim.

Lokasyon Tercihleri Değişti

Pandemi sırasında Japonya, Yeni Zelanda ve Avustralya gibi popüler ülkeler kapılarını turistlere kapattı. Biraz olsun evlerinden uzaklaşmak ve pandeminin yarattığı monotonluktan sıyrılmak isteyen kişiler ise alternatif seyahat yerleri arayışına girdi. Bu sürecin parlayan yıldızı ise Avrupa oldu. 2021 yılında yapılan bir araştırmaya göre; Fransa, İspanya, İtalya, Türkiye, Almanya ve Birleşik Krallık, pandemi sırasında en çok ziyaret edilen ülkeler arasında yer aldı. Bunun yanında Asya’da Çin ile Tayland ve Kuzey Amerika’da ABD ile Meksika da pandemi zamanının en popüler ziyaret yerleri arasına girdi. 

Geçen bu dört yıllık süreçte insanlar, yeni yerler keşfetti, daha önce ziyaret etmedikleri ülkeleri ziyaret etme şansı yakaladı. İnsanların yeni tatil yerleri arayışı ve bu arayış neticesinde kazandıkları tecrübeler, seyahat tercihlerini kalıcı bir biçimde değiştirdi. Kimisi ziyaret ettiği yeni yerlerle arasında farklı bir bağ yakaladı. Dolayısıyla insanların yeni normalde de pandemi sırasında keşfettikleri alternatif rotaları tercih etmesi, tatil planlarını da buna göre yapması olası görünüyor. Kesin olan tek bir şey var; önceden popüler olan ancak pandemi sırasında kapılarını turistlere kapatan ülkeler, eski popülerliklerini yakalamak için büyük çaba harcamak zorunda kalacak.

Dijitale Geçiş Hızlandı

690X460 2 (3)

Pandemi, dijital entegrasyon süreçlerinin hayatımızı ne kadar kolaylaştırdığını da bize gösterdi. Restoranlar ve kafeler, teması azaltmak adına menülerini QR kodlar ile değiştirdi, motorlu kurye hizmetleri popülerleşti ve e-ticaret hacmi hızla arttı. Dijitale böylesine hızlı bir dijital dönüşüm, konaklama ve tatil sektöründe de görüldü. Çoğu işletme, müşterilerini kaybetmemek ve pandemi konusunda ne kadar hassas davrandıklarını göstermek için internet siteleri açtı ya da var olan sitelerini güncelledi. Önceden hizmet sektöründe yavaş bir şekilde ilerleme kat eden dijitalleşme, pandemi sürecinde ciddi ivme kazandı.

Hizmet sektörünün hızlı bir şekilde dijitalleşmesi, yeni normalde de devam edecek gibi görünüyor. Zira pandemi döneminde tüketici trendleri de göz ardı edilemeyecek bir şekilde değişti. QR kod veya motorlu kurye gibi popüler hizmetler, halihazırda hayatımızın ayrılmaz birer parçası haline gelmiş durumda. Aynı şekilde oteller ve restoranlar da açtıkları internet siteleri ile müşterilerini yeni hizmetlerinden haberdar etmeye başladı.

Pandemi sürecinde otel ve tatil yerlerine yapılan online rezervasyonlarda da büyük bir artış gözlendi. Her şeyi internet üzerinden yapmanın getirdiği rahatlık, müşterilerin dijital hizmetlere olan talebini ciddi ölçüde arttırdı. Bu talebi karşılamak isteyen oteller, hızlı bir dijitalleşme sürecine girdi. Pek çok işletme, online oda kiralama veya rezervasyon hizmetleri sunmaya başladı.

Daha Sakin Lokasyonlar Popülerleşti

Pandemiyle hayatımıza giren maskeler ve sosyal mesafe kavramı, seyahat etmeyi zorlaştırdı. Üstelik, kapanma nedeniyle uzun süre evde kalma zorunluluğu, insanların şehirden sıkılıp daha sakin bir yer arayışına girmesine neden oldu. Pek çoğumuz, bu arayışa çözüm bulmak için rotayı şehrin kalabalığından uzağa, daha sakin ve doğa ile iç içe yerlere çevirdi. Doğa turizmine yönelik bir anda artan bu ilgi, bungalov ve kiralık villa hizmeti sağlayan işletmelerin de daha fazla müşteri kazanmasını sağladı.

Pandemi sürecinde başlayan bu yeni seyahat trendi, pandemi sonrasında da devam edebilir. İnsanların kalabalık yerler yerine doğayla iç içe seçenekleri tercih etmesi, gezi tüketici trendlerini büyük metropollerden kırsal bölgelere doğru çevirebilir. Dolayısıyla, bundan böyle şehrin kalabalığında uzak bir tatil geçirmek isteyen kişiler, tercihlerini doğa turizminden yana yana kullanabilir.

Bu trendden faydalanması en olası yerler ise Avrupa ve Asya’da bulunan turistlerin sık ziyaret etmediği, daha küçük ülkeler olabilir. Özellikle Karadağ, Hırvatistan, Slovenya, Avusturya veya Slovakya gibi halihazırda doğal güzellikleri ile ön plana çıkan Doğu Avrupa ülkeleri; Batılı turistlerin başlıca tercihleri arasında yer alabilir. Asya’da ise Japonya ve Güney Kore, pandemi öncesindeki popülerliklerini kolayca yeniden yakalayabilir. Pandemi sürecinin parlayan yıldızlarından Tayland ise eşsiz doğası ile trendlerde yer almaya devam edecek gibi görünüyor.

Temassız Ödeme Yöntemleri Yaygınlaştı

Pandemi sırasında insanların yapmaktan kaçındığı bir şey de çok sayıda kişinin dokunduğu yüzeylere veya nesnelere temas etmekti. Kredi kartlarındaki temassız ödeme özelliğinin yaygınlaşmasında da bu hassasiyetin büyük bir etkisi oldu. Marketlerde, dükkanlarda, online alışverişlerde ve insanın aklına gelebilecek diğer her yerde kullanılan kredi kartları, fiziksel paranın yerini almaya başladı. Özellikle Türkiye gibi dijitalleşmenin halihazırda ivme kazandığı ülkelerde, cüzdanda para taşımamak tamamen sıradan bir eylem haline geldi.

Bu durumun seyahat alanındaki en büyük avantajı ise para birimini bozduracak döviz bürosu bulamayacağınız yabancı ülkelere seyahat ederken görülebilir. Böyle bir yere seyahat ederken paranızı önce yaygın kullanılan bir birime (dolar, avro gibi), hedef ülkeye vardıktan sonra da yerel birime çevirmek durumunda kalabilirsiniz. Döviz bürolarının uyguladığı makas dolayısıyla bu işlem sonucunda bir miktar para kaybı yaşamanız mümkün. Yurt dışında rahatlıkla kullanabileceğiniz kredi kartları ise döviz büroları ile uğraşmadan yerel para biriminde ödeme yapma imkânı sunar.

Artık Seyahatler Daha Uzun Sürüyor

Dijital göçebe” ifadesini eminiz duymuşsunuzdur. Göçebelik, özellikle gençler ve seyahat etmeyi seven kişiler için cezbedici bir yaşam tarzı olabilir. Dijital göçebeler, bir yere bağlı kalmadan yaşarlar; bilgisayarlar, telefonlar ve sürekli daha da hızlanan internet bağlantısı ile dünya üzerindeki her bir noktayı ofisleri haline getirebilirler. Böylece yılın 11 ayı çalışıp 1 ay yıllık izinle seyahate çıkmak yerine her an hareket halinde olabilir, bir yandan çalışıp bir yandan gezebilirler.

Bu serüvenli hayat tarzı, özellikle pandemi sırasında büyük bir popülerlik kazandı. Şirketlerin uzaktan çalışma sistemine geçmesi ile insanlar bir iş yerine bağlı kalmadan çalışmanın da mümkün olduğunu gördü. Böylelikle pek çok kişi bu farklı yaşam tarzını deneyimleme imkânını yakalamış oldu.

Herkesin dijital göçebe yaşam tarzını benimsemesi mümkün olmasa da bu farklı yaşam tarzının bize çalışmanın ve seyahatin geleceği hakkında bir içgörü sunduğunu söyleyebiliriz. Artık insanlar yalnızca birkaç gün kalıp döndükleri seyahatler istemiyor; daha uzun süre durabilecekleri, yerel kültürünü ve doğal güzelliklerini doyasıya görebilecekleri, bunun yaparken de uzaktan çalışabilecekleri seyahat yerleri tercih ediyor. Dijital göçebeliğin yerel yasalar ile teşvik edildiği Portekiz gibi ülkelerin son zamanlarda büyük bir ziyaretçi ve göç akınına uğraması, turizm hacmini artırmak isteyen ülkelerin benzeri bir yol izlemesi gerektiğini gösteriyor. Bu bağlamda geleceğin en popüler meslekleri uzaktan çalışmaya uygun meslekler olacak gibi görünüyor.

İç Turizm Artışı

Turizm dendiğinde pek çok kişinin aklına yabancı ülke vatandaşlarının bir ülkeyi tatil amaçlı ziyaret etmesi gelir. Halbuki, turizm de kendi içinde çeşitli kategorilere ayrılır. Dış turizm olarak adlandırılan kavram, ziyaret amacıyla yurt dışına gitmektir. İç turizm ise vatandaşların kendi ülkelerindeki tatil yerlerine gitmesi olarak tanımlanabilir.

Pandemi sürecinde insanların yurt dışına çıkamamaları ve ülkelerin ekonomik olarak çeşitli zorluklarla karşılaşması, iç turizmin popülerleşmesini sağladı. Çoğu kişi, kendi ülkesinde daha önce gitmediği yerlere gitme, görmediği yerleri görme imkânı elde etti. Her ne kadar yurt dışına gitmenin cazibesini reddetmek imkânsız olsa da iç turizmin yakaladığı popülerliği yeni normalde de devam ettirebileceği öngörülebilir.

Daha Fazlasını Ünlü Gezi Konuşmacılarından Dinleyin

İçeriğimizde ele aldığımız her şeyi ve daha fazlasını, ünlü gezi konuşmacılarından dinleyebilirsiniz. Speaker Agency, bünyesinde, geniş konuşmacı listesi her türlü etkinliğe, toplantıya veya konferansa çağırabileceğiniz isimleri barındırır. İstediğiniz konuşmacıyı seçerek en güncel gezi trendleri ve yeni normalde seyahat ile ilgili ufuk genişletici bilgileri ilk ağızdan dinleme şansına sahip olabilirsiniz. 

Gazeteci yazar Nilay Örnek, “Tat Dedektifi” Sinan Hamamsarılar, şair Sunay Akın, müzisyen Ayhan Sicimoğlu, araştırmacı Doğa Taşlardan veya savaş muhabiri Coşkun Aral gibi profesyonel isimlerin yer aldığı konuşmacılar, tecrübeleri ve fikirleri ile size eşsiz bir deneyim sunmaya hazır.

Send Plane iletişime geçin
İletişime geçin
Formunuz başarıyla gönderilmiştir.