Inspire & Impact: Teknolojinin Ötesinde: Yapay Zeka ile Stratejik Dönüşüm

Teknolojinin Ötesinde: Yapay Zeka ile Stratejik Dönüşüm

Birbirinden değerli konuşmacılarımız ile düzenlediğimiz etkinliklerimiz sayesinde hem bireylerin hem de kurumların değerli sonuçlar elde etmesine katkıda bulunuyoruz. 

Bu amaçla, 3 Ekim 2024 tarihinde gerçekleştirdiğimiz etki ve ilhamın bir arada yer aldığı Inspire & Impact etkinliğimizde, konuşmacılarımızı katılımcılarla buluşturduk. 

Boğaziçi University Social Media Lab iş birliğiyle Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall’da organize ettiğimiz bu buluşmada “yapay zeka”, “motivasyon”, “toplumsal cinsiyet ve imposter olgusu” başta olmak üzere son dönemin önemli konularını ele aldık. 

Etkinliğimize katılamayan okuyucularımız için bu önemli konuşmaların öne çıkan notlarını ve detaylarını derledik. Hazırsanız, hiç vakit kaybetmeden başlayalım! 

İnsan Odaklı Yapay Zeka ile Stratejik Dönüşüm

Etkinlikte “İnsan Odaklı Yapay Zeka Stratejisi” konulu bir konuşma yapan Dr. Behice Ece İlhan; teknoloji, insan davranışları, iş dünyasının dönüşümü odağında dijital çağın zorluklarına farklı bir bakış açısıyla ışık tuttu. 

Günümüzde yapay zeka, sağlık, eğitim, iş dünyası ve ulaşım gibi birçok alanda yenilikçi çözümler sunuyor. Bununla birlikte, yapay zekadan bahsedildiğinde konuşmaların temelinde çoğunlukla ”kötümser” veya “iyimser” bir yaklaşım yer alıyor. Ana konu ise yapay zekanın potansiyeli oluyor. Bu duruma dikkat çeken Behice Ece İlhan, konuşmasında yapay zekanın potansiyelinden performansına bir yol haritası izleyerek nasıl strateji odaklı kullanılabileceğini anlattı. 

Yapay zeka; makinelerin insanlar gibi öğrenme, mantık yürütme, problem çözme, algılama ve hatta yaratıcılık gibi yetenekleri geliştirmesini sağlayan teknoloji ve algoritmalar bütünüdür. 

Yapay zekayı kullanan kurumların elde ettikleri çıktıları yatırıma nasıl dönüştüreceğini bilemediğine dikkat çeken İlhan, konuşmasında özellikle, yapay zeka konusunda yaygın olarak kabul edilmiş ve şirketlerin yapay zeka stratejilerini yönlendiren yaklaşımları eleştirdi. 

İlhan, yapay zeka konusundaki mitleri şöyle sıraladı: 

• Yapay zeka stratejisini tek bir stratejiye indirgiyoruz. 
• Teknoloji stratejisininin tek başına değer yaratacağını düşünüyoruz. 
• Teknolojinin her şeyi çözeceğine inanıyoruz. 

Dr. Behice Ece İlhan, konuşmasına şu sözlerle devam etti: 

“Yapay zeka denildiğinde kurumlar çoğunlukla nasıl daha fazla data toplayabiliriz diye düşünüyor. İyi bir ürün teknoloji stratejisinin değer yaratmak için yeterli olacağı düşünülüyor. Oysa ki, yapay zeka ve teknolojinin değer üretmesi için süreçlere, sistemlere ve hatta takımlar arası iş birliğine dönüşmesi lazım. Yani elde edilen data sadece veri olarak kalmamalı. Pazarlama, satış, insan kaynakları gibi departmanlarda işlenip değer üretmesi lazım.” 

İlhan, yapay zeka ile ilgili mitlere karşılık, insan odaklı yapay zeka stratejileri geliştirmeyi öneriyor. 

Peki nedir insan odaklı yapay zeka? 

İnsan odaklı yapay zeka, teknolojinin insan değerlerine, refahına ve toplumsal faydaya odaklanarak geliştirilmesini amaçlayan bir yaklaşımdır. 

İlhan’a göre, yapay zekayı sadece insanların işlerini kolaylaştıran, insanlara hizmet eden, yaptığımız işleri geliştiren bir araç olarak görmek yanış değil; ancak eksik. 

İlhan, bu görüşününün nedenini şöyle ifade etti: “Çünkü yapay zeka insan dokunuşunu nasıl stratejiye dönüştüreceğini bilmiyor. “ 

Peki çözüm ne? İlhan, çözümü şu sözlerle özetledi: 

“Yapay zekayı potansiyeli ile birlikte yeniden yaratıp, insan dokunuşunu stratejik olarak nasıl yapay zeka sistemlerine sokabiliriz? Bunu hepimiz düşünmeliyiz. En iyi yapay zeka stratejisi, teknoloji stratejisi ile insan stratejisinin toplamıdır. İnsan stratejisi, insan faktörünün nerede, nasıl ve ne kadar kullanılacağıdır. 

İnsan stratejisi, şirketler bazında insanın önemini anlamak açısından önemlidir. Doğru bir insan stratejisi ve insan odaklı yapay zeka araçları, müşteri deneyimini geliştiriyor, müşteri tecrübesini daha güvenli hale getiriyor, çevikliği ve müşteri sadakatini artırıyor ve takımlar arası teknoloji iletişiminin daha doğru yapılmasını sağlıyor.”

Yapay Zekada Gelecek Vizyonları

Etkinliğimizde yapay zeka ile alakalı konuşma yapan bir diğer isim ise Mustafa İçil oldu. İçil, “Yapay zeka ile geleceği şekillendirmek” başlıklı konuşmasında ilk kez 1955 yılında ortaya atılan yapay zeka kavramının yeni bir tür ve insan üstü bir tür olarak kabul edildiğini hatırlattı. 

Günümüzde yapay zekanın hemen her sektörde aktif olarak kullanıldığını belirten İçil, kurumların ve bireylerin şu iki soruyu kendilerine sorması gerektiğini söyledi: 

• Yapay zekayı doğru mu kullanıyoruz? 
• Yapay zekayı gerçekten iş süreçlerimize bir fayda sağlayacak şekilde entegre edebiliyor muyuz? 

İçil’e göre, yapay zekada son dönemde en heyecan uyandırıcı değişim, üretken yapay zeka. Yani yoktan metin, video veya görsel yaratabilen yapay zeka araçları. Ayrıca yapay zekayı kullanmak hem kurumlar hem de bireyler açısından oldukça önemli. Çünkü kurumların çevik ve rekabetçi olmasını sağlarken bireylerin ise işini diğer çalışanlardan daha hızlı ve kolay yapmasına yardımcı oluyor. 

İçil, konuşmasında şu sözlere yer verdi: 

“Kurumsal dünyada birçok yapay zeka çözümleri görüyoruz. Yapay zeka her departmanda baştan aşağıya iş süreçlerini değiştirebiliyor. Satış departmanı özelinde satış tahminleri yapıyor, müşteri analizlerini yapıyor. Kimi arayacağınızı, kime neyi ne zaman satacağınızı söylüyor. Pazarlama özelinde baktığımızda, reklamlarınızın içeriğine, hangi hedef kitleye ne zaman göstereceğinize karar veriyor. İnsan kaynakları tarafında ise, kimin işe alınacağını, kimin işten çıkarılacağını ve kimin maaşının ne kadar artacağını söyleyebiliyor.” 

Peki yapay zeka nereye gidiyor? Önümüzdeki günlerde bizi ne gibi gelişmeler bekliyor? İçil, bu sorunun yanıtını Open AI CEO’sunun X platformunda yaptığı bir paylaşım üzerinden özetledi: 

“Yapay zekanın 5 seviyesi var. Bunlar, sohbet, mantık, asistan, inovasyon ve organizasyon. Sohbet seviyesi, şu an  içinde bulunduğumuz seviye. Sizinle bir insan gibi sohbet ediyor, sorularınıza yanıt veriyor. Yapay zeka, 2. seviye olan mantık aşamasına henüz gelemedi. Sadece istatistiki verileri paylaşıyor. 3. seviye olan asistan aşamasında yapay zekaya birkaç günlüğüne işinizi bırakıp tatile gidebileceksiniz. Yapay zeka sizin yerinize notlar tutacak, mailler atacak. 4. seviye inovasyon aşaması. Bu aşamada yapay zeka sıfırdan, hiç olmayan şeyleri yaratacak. 5. aşama ise organizasyon seviyesi. İşte bu aşamada yapay zeka bir şirketi yönetebilecek.”

İçil, konuşmasının ilerleyen dakikalarında ChatGPT üzerinden, Türkiye’nin ve dünyanın en güçlü markaları özelinde yapay zeka kullanımına örnekler gösterdi. 

Empati, Dijitalleşme ve Sürdürülebilirlik: Rejeneratif Liderliğin Anahtarları"

Ebru Yonca Çapa, Inspire & Impact etkinliğimizde, “Rejeneratif Liderlik: Empatik, Dijital, Kapsayıcı, Sürdürülebilir” konulu konuşmasını gerçekleştirdi. Çapa, bu konuşmada yeni dünya düzeni, yapay zeka, rejeneratif organizasyon ve liderlikten bahsetti. 

Yeni dünya düzenini anahtar kelimeler üzerinden aktaran Çapa, belirsizlik, fijital, çeviklik ve asap ekonomi, paydaş odaklı ifadeleri üzerinden ilerledi. 

Çapa, bu anahtar sözcükleri şöyle özetledi:  

“Yeni dünya düzeninde başarılı olmak için oyunun kurallarını iyi bilmek ve anahtar kelimelere hakim olmak gerekiyor. Birinci anahtar kelimemiz belirsizlik, çünkü hep bir şeylere adapte olmak ve bir şeyleri değiştirmek zorunda olduğumuz bir dünyadayız. Belirsizliğin ana nedenlerinden biri teknoloji. Teknoloji elbette beraberinde birçok fırsatı getiriyor ama aynı zamanda doğru adreslenmezse tehdit de olabilir. Günümüz dünyasında hangi alanda yer alıyorsak teknolojiyi iyi takip etmemiz ve anlayabilmemiz son derece kritik.” 

Çapa, dijital dünyayı şu sözlerle açıkladı:

“Bugün dünya dijital bir hale geldi. Yani işin içinde hem fiziksel hem de dijital temas noktaları var. Fakat dijital temas noktalarına baktığımızda bugün bile bunlar fiziksel temas noktalarının önüne geçmiş durumda. Dolayısıyla eğer rejeneratif liderlikten bahsediyorsak her birimizin teknoloji konusunu içselleştirmesi ve çok iyi takip etmesi gerekiyor.”

Rejeneratif liderlik, doğaya saygılı, sürdürülebilir ve yenilikçi liderlik anlayışını ifade eder. Bu yaklaşım, doğanın döngüsel süreçlerinden ilham alarak, iş dünyasında uzun vadeli, pozitif ve kalıcı etkiler yaratmayı hedefler. Çapa bu dünyayı şu sözlerle aktardı: 

“Anahtar kelimelerimizden bir diğeri ise çeviklik ve asap ekonomisi. Hızlı düşünmek, harekete geçmek ve strateji geliştirmek çok önemli. Her şeyi en hızlı şekilde müşterimizin önüne sunabileceğimiz düzenler kurmalıyız. Son yıllarda paydaş sayımız arttı. Dolayısıyla paydaş odaklılık ekseninde bir yönetim becerebilmek önemli. 

Sürdürülebilirlik konusuna gelirsek, bu ifade sadece çevrecilik değil, kapsayıcılık ve çeşitlilik ifadelerini de kapsıyor. Sürdürülebilirlik, kısa dönemli kâr odaklı değil, uzun dönemli düşünebilme becerisidir. Uzun dönemli topluma, ülkeye, dünyaya nasıl bir katkımız olduğunu her daim düşünmeliyiz.” 

Yeni dünya düzeninde rejeneratif liderlik var. İş hayatı büyük bir dönüşümün içinde. Çapa’nın deyimiyle kartlar yeniden dağıtılıyor, yeni ünvanlar (title’lar) duyuyoruz. Yepyeni organizasyon yapıları oluşuyor. 

Çapa, konuşmasında yapay zekadan da bahsetti. Ebru Yonca Çapa’ya göre, yapay zeka her teknolojide olduğu gibi doğru adreslenirse pozitif, yanlış adreslenirse eksi olarak hayatımıza nüfuz edebilir. Ülkemizde sadece bu alana odaklanan organizasyonlar oluşuyor. CAIO (Chief AI Officer) ünvanı hayatımıza girdi. 

2025, yani önümüzdeki yıl bu gelişmeleri çok daha fazla göreceğimiz bir yıl olacak. Bütün bu dalgalar bizi  rejeneratif organizasyon ve liderliğe getiriyor. Rejenartif lider empatik, dijital, kapsayıcı, sürdürülebilir olmalı. Yeni dünya düzeninde liderler, anahtar kelimelerini içselleştirmelidir. 

Speaker Agency Talks etkinliklerine dair tüm gelişmelerden haberdar olmak için bizleri sosyal medya hesaplarımızdan da takip edebilirsiniz. Speaker Agency Yapay Zeka Konuşmacıları hakkında detaylı bilgileri de yine web sitemizde bulabilirsiniz.