Bilgi, deneyim, uzmanlık, sosyal medya kanallarındaki fikir liderlikleriyle etki yaratan ve sadece Speaker Agency tarafından temsil edilen konuşmacı portföyüdür.
Sosyal medyada etki alanı yüksek ve kendi alanında fikir lideri konuşmacılar ile markaları dijital proje iş birlikleri ve marka elçilikleri kapsamında bir araya getirerek markaların iş sonuçlarına katkı sağlayan projeler geliştiriyoruz.
Dijital Dönüşümün Önemi: İşletmenizi Nasıl Geleceğe Hazırlarsınız?
Dijital dönüşüm, en yalın tanımıyla yeni ve mevcut pazarlarda sürdürülebilir büyümeyi desteklemek için iş yapma becerilerini optimize etmek üzere farklı teknolojilerden faydalanılmasıdır.
İşletmelerin kendi dönüşüm stratejileri doğrultusunda yönelebilecekleri pek çok seçenek mevcuttur. Örneğin; müşteri deneyimini olduğundan daha iyi hâle getirmek için CRM, e-Arşiv, e-Fatura gibi artık geleneksel sayılabilecek uygulamalara geçiş yapılabilir. Dijital dönüşüm denildiğinde akla gelen diğer ve daha kapsamlı teknolojiler ise bulut çözümleri, yapay zeka destekli otomasyon uygulamaları, nesnelerin interneti şeklinde sıralanabilir.
Statista tarafından açıklanan bir rapora göre 2022 yılında dijital dönüşüm teknolojilerine ve servislerine yönelik harcama, dünya genelinde 1.6 trilyon dolar seviyesine çıkmış durumda. 2026 yılına kadar ise bu alanda yapılacak harcamaların 3.4 trilyon dolar seviyesine yükselmesi öngörülmektedir.
TÜBİSAD raporuna göre Türkiye’de, dünyadaki yükseliş trendinin tam tersi bir durum söz konusudur. Yani ülkemiz, dijital dönüşümde bir yavaşlama içerisindedir. Bu durumun en büyük nedeni olarak finansmana erişimdeki zorluklar ve nitelikli iş gücüne erişimdeki sıkıntılar ön plana çıkmaktadır.
Peki, dünyanın dört bir yanında faaliyet gösteren birçok işletme neden dijital dönüşüme bu kadar önem vermektedir, hiç düşündünüz mü? İsterseniz bu sorunun yanıtına içeriğimizin devamında hep birlikte ışık tutalım.
Dijital Dönüşüm Çeşitleri Nelerdir?
Dijital dönüşüm, müşteri edinme kabiliyetlerini artırmak isteyen işletmelerin günümüzde öncelikli olarak gerçekleştirmek istedikleri projelerden biri konumundadır. Ancak bu hedefi yerine getirme noktasında, işletme dönüşümünün dört farklı biçimde yapılabileceğinin altını çizmek gerekir. Her ticari organizasyon, kendi iç dinamikleri ve hedefleri doğrultusunda bu dönüşüm türlerinden yalnızca birine yönelebilir. İşletme büyüklüğüne ve hitap edilen kitleye bağlı olarak çoklu projeler de hayat geçirilebilir.
Örneğin, süreç dönüşümü kapsamında işletme maliyetlerini düşürmeye ve operasyonel verimliliği artırmaya yönelik geliştirmelere odaklanılır. Bu amaç doğrultusunda, yapay zeka destekli uygulamalar iş süreçlerine dahil edilebilir. Özellikle perakende firmaları, bu tarz bir değişim ile müşteri deneyimi açısından etkileyici sonuçlar elde edebilir.
Dijital dönüşüm dahilinde bir işin, organizasyon işleyişindeki süreçlerinin yanı sıra personel yönetimi ve teknoloji kullanımı alanlarında da köklü değişiklikler yapabilmek mümkündür. Bu kapsamda hayata geçirilen stratejiler bütününe iş modeli dönüşümü adı verilir. İş modeli özelindeki dönüşüm süreci, sektörel anlamda köklü değişimlere neden olabilmektedir. Yani süreç öncesinde iyi bir planlama ile verimlilik ve ciro kazanımı açısından eşsiz bir iş modeli ortaya çıkartılabilir.
Bir diğer seçenek olan etki alanı dönüşümü ise işletmeninin ürün veya hizmet portföyünü genişletmesine olanak tanır. Bu dönüşüm türü, daha önce keşfedemedikleri ve sonradan farkına vardıkları kâr potansiyeli yüksek alanlara geçmek isteyen işletmeler için idealdir. Nesnelerin interneti gibi görece yeni teknolojilerden faydalanılarak çeşitli ürünlerin tasarlanması ve satışının yapılmaya başlanması, etki alanı dönüşümüne verilebilecek en iyi örnek konumundadır.
Dijital dönüşüm ile süreçler ve iş modelleri dışında zihniyetleri, yetenekleri, becerileri geliştirebilmek de mümkündür. Bu amaç doğrultusunda yapılan çalışmalar, kültürel/örgütsel dönüşüm dahilindedir. Dijital dönüşüm türü, adından kolayca anlaşılabileceği üzere, yeni bir kültüre ya da düşünce tarzına dayalı olarak büyüme girişimlerini kapsar. Geleneksel yöntemlerle çalışan köklü bir nakliye şirketinin, e-ticaret odaklı lojistik platformu hâline gelmesi buna örnek olabilir.
Dijital Dönüşüm İşletmeler İçin Neden Önemlidir?
Dijital dönüşüm, COVID-19 öncesinde büyük oranda müşteri deneyimi odaklı bir yaklaşımdı. Ancak pandemi ile birlikte iş süreçlerini hızlandırmak, mekân bağımsız çalışmak gibi öncelikler ortaya çıktı.
Bu durumun etkisiyle günümüzde dijital dönüşüm, işletme genelinde operasyonel verimlilik ve inovasyon açısından önemli bir gereksinim niteliği taşımaktadır. Bu gereksinimi karşılamaya yönelik adımları hızlı ve kararlı biçimde atan ticari organizasyonlar, türlü avantajlardan faydalanabilme imkânı bulabilmektedir. Bu imkânlar aşağıda sıralanmıştır:
Gelişmiş Veri Toplama
Günümüzde özellikle e-ticaret odaklı işletmeler, büyük miktarda müşteri verisi toplamaktadır. Ancak geleneksel yöntemlerle bu veriyi anlamlı hâle getirebilmek oldukça güçtür. Dijital dönüşüm ile birlikte hangi verinin daha değerli olduğunu belirlemek kolaylaşır. Böylece işletme bünyesindeki farklı birimlerin iş süreçlerinde ihtiyaç duyulan içgörüler, klasik yöntemlere göre hata olasılığı epey düşük biçimde ve hızlıca oluşturulabilir.
Veriye Dayalı Müşteri İçgörüleri
Dijital dönüşüm ve içgörü oluşturma arasındaki ilişki hakkında ayrı bir parantez açmakta fayda var. Zira bahsettiğimiz gibi işletmeler için dönüşümün tamamlanmasının ardından veriye dayalı müşteri içgörüleri oluşturmak epey kolay hâle gelmektedir. Bu kolaylık, müşterilerin ihtiyaçlarını daha iyi anlayabilme avantajını beraberinde getirir. Hâliyle başarı ihtimali yüksek müşteri odaklı iş stratejileri oluşturma ve uygulama fırsatı ortaya çıkar.
Daha İyi Müşteri Deneyimi Sunma fırsatı
Accenture Research’e göre daha iyi bir müşteri deneyimi, sürdürülebilir büyüme için kilit roldedir. Dijital dönüşüm, daha iyi bir müşteri deneyimi sunma fırsatı sağlaması açısından önemlidir. Yeni alışveriş fırsatları ve kampanyalar kurgulayıp iletişim kanalları tasarlayarak müşterilerinizin bu konudaki yüksek beklentilerini rahatça karşılayabilirsiniz.
Daha Etkili Kaynak Yönetimi
Dijital dönüşüm, kaynak yönetiminin eskiye kıyasla daha etkili biçimde yapılabilmesini mümkün kılar. Çünkü işletme genelinde dağıtılmış yazılım ve veri tabanı kullanımına gerek kalmaz. Bunun yerine operasyonel süreçler için gerekli şirket kaynakları tek bir noktadan kullanıma sunulur. Hâliyle işletmenin farklı lokasyonlarda bulunan birimleri arasında senkronize çalışabilme avantajı ortaya çıkar. Etkin kaynak yönetimi, veri kaybı ve yazılım/veri tabanı edinme, güncelleme maliyetleri gibi sorunlara da çözüm niteliği taşır.
Dijital Kültürün Oluşmasının Teşvik Edilmesi
Dijital işletme profiline geçiş yapılması ekip üyelerine, ortamlarına göre uyarlanmış doğru araçları kullanabilme rahatlığı sağlar. Bu rahatlık, aynı zamanda organizasyon dahilinde dijital kültür oluşumunu teşvik eder. İşletmenin sürdürülebilir kalması açısından bu kültürün oluşması, ekip üyelerinin ilerleyen süreçteki dijital değişimlere ve gelişimlere çok daha sıcak bakmasını mümkün kılar. Üstelik, birimler arasında sorunsuzca iş birlikleri de yapılabilir.
Kâr Seviyesinin Yükselmesi
Dijital dönüşümden geçen işletmeler, hedef kitle ile çok daha kolay ve etkili biçimde iletişim kurar. Doğal olarak verimlilikleri ve karlılık seviyeleri de yükselir. SAP Center for Business Insights ve Oxford Economics tarafından bildirilen sonuçlar da bu duruma net biçimde ışık tutmaktadır. Yayımlanan raporlardaki verilere göre dijital dönüşümünü tamamlayan kuruluşların %80’i kârlarının arttığını belirtmektedir. %85’i ise pazar paylarının arttığı yönünde görüş bildirmektedir.
Adaptasyon Yeteneğinde Artış
Dijital strateji uygulamasını başarıyla tamamlayan işletmelerin elde ettikleri kazanımlardan bir diğeri ise adaptasyon yeteneklerindeki artıştır. Bu durumun ortaya çıkmasında organizasyonun gerek uygulama gerekse bakış açısı olarak çevik hâle gelmesinin payı yadsınamaz boyutlardadır. Çevikliği artan işletmelerin pazara çıkış hızlarında gözle görülür iyileşme söz konusu hâle gelir. Çünkü kendi içlerinde sürekli süreç iyileştirme stratejileri uygularlar.
Operasyonel Süreçlerinde Daha Yüksek Üretkenlik
Dijital dönüşüm sayesinde elde edilen avantajlar sıralanırken, operasyonel süreçlerdeki üretkenlik seviyesindeki yükseliş de unutulmamalıdır. Dönüşüm sürecinin tamamlanmasıyla tüm birimler kesintisiz olarak birbiriyle iletişim hâlinde kalabilir. Hâl böyle olunca yalın üretim gibi üretkenliği artıran yaklaşımları benimsemek işletme özelinde kolaylaşır. Akıllı otomasyon çözümleri ile operasyonel süreçlerdeki yığılma anında engellenerek sınırlı kaynakların gereksiz kullanımının önüne geçilebilir.
Dijital İşletme Dönüşümü Sürecine Hazırlık Nasıl Yapılır?
Dijital dönüşüm, çoğu zaman ortaya çıkan yeni koşullara hızlıca adapte olmayı gerektirir. Dolayısıyla kurumsallaşma ve ticari faaliyetlerde yeni teknolojilerin kullanımı açısından en başarılı organizasyonlar için bile dönüşüm süreci sancılı olabilir. Zira dönüşüm süreci, kendine has özellikleri bünyesinde barındırır.
Hazırlık sürecinde mutlaka göz önünde bulundurulması gereken bu özellikleri şu şekilde sıralayabilmek mümkündür:
Dijital dönüşümün belirli parçaları dışında geneli için tek ve hazır paket çözümü mevcut değildir.
İşletme bazlı ihtiyaç analizini içeren kapsamlı ön değerlendirme yapılmadığı sürece çözümün ne olacağına dair net cevap vermek mümkün değildir.
Teknolojiyi değiştirmek kolay olsa da işletmenin en önemli varlıkları konumundaki çalışanların alışkanlıklarını değiştirmek zordur.
Dijital dönüşüm; insanı, süreci, teknolojiyi birlikte yönetmeyi ve dönüştürmeyi gerektirir.
Dönüşüm süreci devam ederken müşterileri satın almaya yönlendiren mevcut iş süreçlerinin sorunsuz biçimde devamlılığı sağlanmalıdır.
İşletme dönüşümü, süreklilik arz eder. Geçmiş, bugün ve gelecek aynı anda düşünülmelidir.
Peki, tüm bu koşullar göz önünde tutularak ortalama büyüklükteki bir işletme için dijital dönüşüme hazırlık süreci hangi aşamaları kapsamalıdır? İşte, işletmelerin dijital strateji uygulama safhasına geçmeden önce yönelebilecekleri hazırlık aşamaları:
1. Aşama: Dönüşümün Neden Gerekli Olduğunu Anlayın
Dijital dönüşümde başarı, büyük oranda bu sürece neden başlanması gerektiğinin altında yatan sebeplerin net biçimde anlaşılmasına bağlıdır. Üstelik hiçbir işletmenin dönüşüme başlama nedenleri aynı değildir. Bazı işletmeler müşteri deneyimini iyileştirmek için bu yolculuğa çıkarken, bazıları ise iş süreçlerindeki verimliliği artırmak amacıyla bu dönüşümü gerçekleştirir. Hedef ne olursa olsun, önce işletme sahibinin daha sonra da çalışanların dijital dönüşüme neden başlandığını ana hatlarıyla bilmeleri süreci benimsemelerini kolaylaştırır.
2. Aşama: İhtiyaçlarınızı ve Önceliklerinizi Belirleyin
Dönüşüme hazırlık sürecinin ikinci aşamasında, şirketinizde mevcut durumu göz önünde bulundurarak ihtiyaçlarınızı belirlemelisiniz. Hatta ihtiyaçları sıraya dizip hangilerine öncelik vermeniz gerektiğine de bu aşamada karar verebilirsiniz. Hâlihazırda iş süreçlerinin nasıl ve ne kadar iş gücü kullanılarak gerçekleştiği, kullanım hâlindeki dijital araçların verimliliği gibi detaylar hakkında bilgi sahibi olmak dijital dönüşüme başlandığında avantaj sağlar.
3. Aşama: Aksayan Noktaları Araştırın
Dijital dönüşüme başlama nedenleri söz konusu olduğunda ilk akla gelen seçenek, genelde iş süreçlerindeki verimsizliktir. Dolayısıyla aksaklığa nelerin sebep olduğunu bilmek, dijital işletme olma yolunda doğru kararları almanızı mümkün kılar. Bu aşamada hata payını azaltmak için bir dijital dönüşüm uzmanı ile çalışmayı düşünebilirsiniz. Böylece henüz değerlendirme olanağı bulamadığınız atıl durumdaki fırsatları da keşfedebilirsiniz.
Dijital dönüşüm sürecine nereden ve nasıl başlayacağınızı bulmak için işletmenizin adaptasyon kabiliyetini ölçümlemeniz akıllıca olacaktır. Bu doğrultuda öncelikle çalışanlarınıza yoğunlaşabilirsiniz. Onların eksik oldukları yönleri belirleyerek dijital dönüşüm eğitimleri başlatabilirsiniz. Böylece bir yandan yeni uygulamalara daha kolay alışmalarını sağlarken diğer taraftan yenilenen iş süreçlerinizde daha farklı sorumluluklar verebileceğiniz adaptasyon potansiyeli yüksek kişileri belirleyebilirsiniz.
5. Aşama: Dijital Dönüşüm Stratejisi Oluşturun
Çalışanlarınızı dijital dönüşümün neden gerekli olduğu konusunda bilgilendirdiğinizden ve işletmenin nelere ihtiyacı olduğunu belirlediğinizden yeterince eminseniz, beşinci aşamaya geçebilirsiniz. Yani dijital dönüşüm stratejisi oluşturmaya başlayabilirsiniz.
Bu aşamada oluşturacağınız stratejinin işletmeniz için bir yol haritası niteliğinde olacağını unutmayın. Dolayısıyla pazarlama hedeflerinize uygun olarak pazarlama stratejisi tekrar gözden geçirilmeli ve KPI metriklerine, finansal yönetim planına bağlı kalmaya önem vermelisiniz.
6. Aşama: Trendleri Takip Edin ve Stratejinizi Devamlı Güncel Tutun
Profesyonel yardım alarak da oluşturmanızda fayda olan kurumsal dijital dönüşüm stratejisi, başlangıçta kusursuz görünebilir. Ancak hem dijital teknoloji hem de müşteri bazlı trendlerde devamlı değişimler meydana geldiği gerçeğini es geçmemelisiniz. Bu nedenden dolayı da dijital dönüşüm alanındaki değişimleri göz önünde bulundurup stratejinizi güncellemenizde fayda var. Çevik olmak ve değişimlere hızlı adapte olmak, bu tür dönüşüm projelerinde başarıyı beraberinde getirir.
Dijital Dönüşüm Stratejisi Nasıl Uygulanır?
Dijital dönüşüm üzerine yıllarca süren araştırmalar, bu tarz projelerin başarı oranının düşük seviyede kaldığını göstermektedir. McKinsey tarafından yayımlanan bir rapora göre dijital dönüşümdeki başarı oranı %30’un altındadır. Buna rağmen yine aynı yönetim danışmanlık firmasının anket sonuçlarına göre; pandemi sonrasındaki dönemde şirketler, müşterilere kolayca ulaşmak ve onlara kapsamlı hizmet vermek amacıyla dijital pazarlama trendlerine uygun olarak dijital teknolojilere geçiş yapma konusunda daha isteklidir.
Bu yönelimin gerisinde kalmak istemeyen şirketler özelinde “Dijital dönüşümden istenilen sonucu alabilmek için uygulama safhası nasıl gerçekleştirilmelidir?” sorusu en önemli odak noktası hâline gelmektedir.
İşletme dönüşümünün istenilen etkiyi yaratabilmesi için tek sefer yerine aşamalı olarak gerçekleştirilmesi gerekir. Yani önce iş operasyonları yeniden düzenlenmelidir. Ardından ise dönüşüm sürecine çeviklik ve test için yeni uygulamaların benimsenmesi ile devam edilebilir.
İş operasyonlarının yeniden düzenlenmesi esnasında iki konu hakkında bilgi edinilmesi faydalıdır. Potansiyel müşterileri ve çalışanları en çok neye ihtiyacı olduğu konusunda analiz etmek bu konuların ilkidir. İkincisi ise dijital süreçlerin onlara nasıl yardımcı olacağını keşfetmek ile ilgilidir. Her iki konuda da yeterli bilgi elde etmek, hedeflere ulaşmakta hangi teknolojilerinin daha iyi sonuç vereceğini hata payı olmaksızın bulmak açısından önemlidir.
Bu konulardan bağımsız olarak tıpkı hazırlık sürecinde olduğu gibi uygulama esnasında da hedef kitlenizin beklentilerinin hızla değişebileceği gerçeği de mutlaka dikkate alınmalıdır. Keza dijital dönüşümün odağında yer alan teknolojiler de sürekli bir yenilenme içerisindedir. Modern mühendislik yetenekleri ile birlikte iş dünyasının yeni çalışma yöntemlerine adapte olmasını gerektiren bu durum, çoğu işletme tarafından genelde atlanır. Hâl böyle olunca da pazarlama planı kapsamında hedef pazarın ihtiyaçlarına yönelik olarak kısa ve uzun vadeli teknoloji yatırımlarının nasıl yönlendirileceği konusunda optimal olmayan kararlar alınır.
Dijital dönüşüm projelerinin uygulama safhasında ayrıca modüler yaklaşım benimsenmelidir. Bu yaklaşıma uygun teknolojilerin tercih edilmesi, değişimin hızlı ve sürdürülebilir olmasına olanak tanır. Gerek operasyonel süreçlerde gerekse müşteri ihtiyaçlarındaki değişimlere anında ayak uydurma imkânı ortaya çıkar. Dönüşüm aşamasında tek bir araca bağlı kalınması ise bu durumun tam tersi sonuç yaratır. Yani esneklik avantajı kaybedilerek mevcut pazara hitap etme konusunda zorluk yaşanabilir. Dolayısıyla rakiplerin gerisinde kalma gibi bir risk ufukta belirebilir.