INFLUENCER BLOG İLETİŞİM

Cinsiyet Eşitliği ve Toplumsal Normlar

Küresel cinsiyet eşitliğine ulaşma mücadelesi yüzyıllardır devam ediyor. Dünya, toplumsal cinsiyet eşitliği hedefinde önemli ölçüde ilerleme kaydetmiş olsa da daha yapilacak cok sey var.

Cinsiyet Eşitliği, Çeşitlilik ve Kapsayıcılık
  • Yayınlanma Tarihi: 08 Mayıs 2023
  • Güncelleme Tarihi: 02 Mart 2024
  • Yazan: Speaker Agency
690X460 Cinsiyet Eşitliği (1)

Cinsiyet rolleri, cinsiyete dayalı olarak kadın ve erkeklere dayatılan tutumlar, nitelikler ve eylemlerle ilgili kalıp yargılardır. Bu yargıların ne olduğunu anlamak, kalıp düşüncelerin üstesinden gelmek için çok önemlidir.

Toplumsal cinsiyet rollerinin detayına ilişkin bilmeniz gerekenlerden önce cinsiyet eşitliğinin ne demek olduğunu birlikte inceleyelim.

Cinsiyet Eşitliği Nedir?

Cinsiyet eşitliği; hangi cinsel kimliğe sahip olursa olsun tüm bireylerin eşit haklara sahip olmasıdır. Bu tanımda kadın ve erkeğin aynı olduğu değil; yükümlülük ve hakların cinsiyete ve cinsel yönelime bağlı olmayacağı ifade edilir.

Toplumsal cinsiyet eşitliği; farklı kadın ve erkek gruplarının çeşitliliğini tanıyarak cinsiyet ayrımı yapılmaksızın tüm bireylerin çıkarlarının, ihtiyaçlarının ve önceliklerinin dikkate alınmasını ifade eder. Bu alan; güç, etki, mali durum, eğitim, çalışma ve fiziksel bütünlük gibi konuları içerir. 

Toplumsal cinsiyet eşitliği yalnızca bir kadın sorunu değildir; kadınları olduğu kadar erkekleri de ilgilendirmelidir. Kadın-erkek eşitsizliği bir insan hakları sorunudur ve bu eşitliği sağlamak, insan merkezli sürdürülebilir kalkınmanın ön koşulu ve göstergesidir.

Çoğu toplumda, kadınlar ve erkekler arasında paylaştırılan ya da üstlenilen sorumluluklar, kaynaklara erişim ve bunlar üzerinde kontrol, herhangi bir konu hakkında karar verme ile ilgili farklılıklar ve eşitsizlikler mevcuttur. Cinsiyet, daha geniş sosyo-kültürel bağlamın bir parçasıdır. Sosyo-kültürel analiz için diğer önemli kriterler arasında sınıf, ırk, yoksulluk düzeyi, etnik grup ve yaş yer alır.

Cinsiyet önyargısı ve bunun sonucunda ortaya çıkan cinsiyet ayrımcılığı çocuklukta başlar. Kız ve erkek çocuklar doğdukları andan itibaren evlerinde, okullarında ve yaşadıkları sosyal çevrede sonuçları hayat boyu sürecek olan eylemlerle karşılaşabilir ve aynı zamanda kaynaklara ve fırsatlara erişim konusunda eşitsiz cinsiyet normlarının yanı sıra sosyal normlarla karşı karşıya kalabilir. Örneğin; erkek çocukları meslek edinebilmek için okula gitmeye ve eğitim almaya teşvik edilirken, kız çocuklarına ev sorumlulukları verilebilir. 

Birçok kız çocuğu, eğitim hayatına yönelik çalışmaları sürdürebilmek için erkeklerden daha az destek alır. Kızların derslere düzenli olarak katılmaları engellenebilir ya da güvenlik ve hijyen ihtiyaçları göz ardı edilebilir. 

Eğitim uygulamalarının farklı olması ve kitap gibi materyallere erişimin kısıtlanması gibi nedenler de öğrenme ve beceri geliştirmede cinsiyetler arası eşitsizlikler yaratabilir. Sonuç olarak, 15 ila 19 yaşları arasındaki ortalama 4 kızdan 1'i ne istihdamda ne de eğitim ve öğretimde yer alır. Erkek çocuklar için bu oran onda birdir.

Cinsiyet Rolleri Nelerdir?

Cinsiyet rolleri, belirli bir cinsiyetin toplumdaki rolüne ilişkin bir dizi önyargıdır. Bu özellikler daha sonra o cinsiyetteki her kişiye atfedilir ve çoğu zaman bireylerin zarar görmesine neden olur. Toplumsal cinsiyet rolleri eşitsizliği sürdürür ve bu klişeleri reddedecek durumda olmayan azınlıkları büyük ölçüde etkiler.

İlk bakışta bu cinsiyet klişelerinin çoğu zararlı görünmeyebilir. Örneğin, yaygın klişelerden biri, kadınların anne ve bakıcı rolünü üstlenmesi gerektiğidir. Bu, kulağa çok kötü gelmese de kadınların yaşamda fazla sorumluluk yüklenmesine neden olabilir. 

Cinsiyet klişeleri, kadınlara yönelik ayrımcılığın sık görülen bir nedenidir. Sağlık hakkı, yeterli yaşam standardı, eğitim, evlilik ve aile ilişkileri, çalışma, ifade özgürlüğü, hareket özgürlüğü, siyasi katılım ve temsil, başvuru hakkı gibi kadının insan haklarının ihlal edilmesine neden olabilir. 

Yaygın toplumsal cinsiyet rolleri çok daha incitici ve ayrımcıdır. Ayrımcılıktan uzaklaşmak için daha kapsayıcı yaklaşımlar benimsenmeli, kadın ve erkeklere eşit haklar verilmelidir. 

Şimdi, bu toplumsal cinsiyet rollerine yakından bakalım:

  • Herhangi bir olay karşısında kadınların daha duygusal tepki vereceği düşünülürken erkeklerin agresif ve kendinden emin olması beklenir.
  • Kadınların gün içinde yemek yapması, ev işleriyle ve çocuklarla ilgilenmesi beklenirken erkeklerin dışarıda çalışıp evin geçimini sağlayacak parayı kazanması, ufak tadilat işleriyle ilgilenmesi beklenir.
  • Kadınlar için daha uygun görülen meslekler arasında hemşirelik ve öğretmenlik, erkekler için uygun görülen meslekler arasında doktorluk, pilotluk, mühendislik bulunur.
  • Bazı kişiler kadınların zayıf olmasını beklerken erkeklerin kaslı ve uzun boylu olması gerektiğini düşünür. 
  • Erkeklerin ve kadınların, kendi cinsiyetlerine göre klişeleşmiş şekillerde giyinmeleri de beklenenler arasında bulunur. Örneğin; erkeklerin kısa saçlı olması ve pantolon giymesi, kadınlarınsa makyaj yapması ve elbise giymesi beklenir.

Cinsiyet Eşitsizliğinin Önüne Nasıl Geçilir?

Cinsiyeti veya cinsiyet kimliği ne olursa olsun, herkesin insan olarak eşit ve değerli hissetmesine yardımcı olmak için bu kalıp yargılardan uzak durmanın bazı yolları mevcuttur.

Tek başınıza ne yapabileceğinizi düşünebilirsiniz ancak herkes çevresinde bulunan arkadaşları ve aile üyeleri için bir rol model hâline gelebilir. Cinsiyet kimliği fark etmeksizin, tüm insanlara eşit şekilde saygı gösterebilir, insan hakları ve kadın hakları konusunda bilinçlenebilirsiniz. Beklentilerin aksine, herkesin kendini ifade edebilmesi ve güvende hissedebilmesi için bir alan oluşturabilirsiniz.

690X460 Cinsiyet Eşitliği

Televizyonda yayımlanan film ve diziler, internet ve yazılı medya içerikleri cinsiyet kalıplarına ilişkin klişeler sunulabilir. Bu klişeleri işaret ederek bunların diğer kişilerin de dikkatini çekmesini sağlayabilirsiniz. 

Arkadaşlarınızla, iş arkadaşlarınızla ya da ailenizle birlikte cinsiyetlere atfedilen rolleri konuşabilirsiniz. Bu sayede farkındalık yaratabilir, diğer kişilerin de toplumsal cinsiyete dair klişelerin zararlarını anlamalarını sağlayabilirsiniz. Gerçek hayatta ya da sanal ortamda bu konudaki fikirlerinizi paylaşmak da etkili yollardan biridir. 

Etrafınızda toplumsal cinsiyet rolleri ile ilgili kırıcı bir yorum ya da şaka yapıldığında, bununla ilgili düşüncenizi dile getirebilir ve diğer kişileri de kendi fikirlerini ortaya koymaları yönünde teşvik edebilirsiniz.

Sosyolojik açıdan bakıldığında, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini azaltmak için eşitsizliğin üretilmesine yardımcı olan kültürel ve yapısal faktörleri ele alan çeşitli politikalar oluşturmak ve önlemler almak gerekir. Cinsiyet eşitsizliğinin önüne kitlesel olarak nasıl geçilebilir, birlikte bakalım:

Daha Fazla Platform

Henüz her alanda toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanamamasının temel nedenlerinden biri, kadınların ve kız çocuklarının seslerinin küresel ve ulusal karar alma süreçlerinde çok sık çıkmıyor olmasıdır. Bu nedenle programların ve tüm politikaların, kadınların ihtiyaçlarını dikkate alarak tasarlanması gerekir. Yöneticiler, kadınların hâlâ birçok ev işini yapmaktan ve/veya aile bireylerine bakmaktan sorumlu tutulduğunun bilincinde olmalı ve bunun eşit bir yaşam için engel olduğunu kabul etmelidir. 

Küresel olarak, kadınlar erkeklerden daha az siyasi temsile sahiptir. Küresel yasama organlarında, kadınların sayısının dörtte bir olmasında da bu durumun benzer varlığını görebiliriz. 

Tüm bu nedenlerden ötürü eşitlikçi bir toplumsal yaşam için siyasi konumlarda temsil çeşitliliğinin artması gerekir. Dünya genelinde, sınırlı sayıda ülkenin parlamentosunda %50 veya daha fazla kadın bulunur. Kadınların siyasette veya liderlik pozisyonlarında eşit yer almasıyla, onların çıkarları ve değerleri siyasi düzeyde daha iyi temsil edilebilir. 

Çocuk Evliliği

Her yıl dünya çapında 12 milyon kız çocuğu 18 yaşından önce evlendirilir. Çocuk evlilikleri, temel olarak toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve yoksulluktan beslenir ve en çok kız çocuklarını etkiler. Bu uygulama, kadınların ve çocukların kendi yaşamları hakkında karar vermelerini engellediği için bir insan hakları ihlalidir. 

Çocuk yaşta evlilik, genç kızları çocukluktan ve eğitimden mahrum bırakır ve bunun yanı sıra sağlık açısından sorun yaratacak etkileri de vardır. Bunun önüne geçilmesi için temel eğitimin öneminin farkına varılmalı ve küresel ölçekte caydırıcı yaptırımların uygulanması gerekir.

Yalnızca çocuk özelinde değil, kadınlar özelinde de kadın bedeni üzerindeki politik tahakkümler bulunur. Bu konu ile ilgili konuşmayı dinleyebilirsiniz:

İstihdam

Dünyanın her yerinde kadınlar uzun saatler boyunca ücretsiz ev içi işlerde çalışır. Bazı yerlerde, iş ayrımcılığı nedeniyle kadınların toprak sahibi olma, gelir elde etme ve kariyerlerinde ilerleme hakları yoktur.

Kadınların ev dışında çalışmasına veya kendi işini kurmasına olanak tanımak için mevcut politikalar yeniden düzenlenebilir. Vergilendirme, kamu harcamaları, finansal altyapı ve düzenlemeler ile işgücü piyasalarındaki reformlar, kadınların iş hayatına aktif katılmalarına yardımcı olabilir. 

Kaliteli ve uygun fiyatlı çocuk bakımına erişim sağlamak, daha fazla kadının çalışmasına yardımcı olur ve aynı zamanda doğrudan istihdam yaratır. Örneğin; Norveç'te çocuk bakımının yaygınlaşması sayesinde annelerin çalışma ihtimali %32 oranında artmıştır. 

İş Hayatına Katılım

Kadınların iş hayatına katılımının artırılması ülkenin ekonomik ve sosyal gelişimine katkıda bulunur. İş yerinde, cinsiyete dayalı bir ücret farkı ve liderlik rollerinin önündeki engellerin kaldırılması bu hedef doğrultusunda önemlidir. Birçok kadın, aile ve bakım sorumluluklarına ayırdıkları zaman nedeniyle istihdam fırsatlarını kaçırabilir. 

Kadın ve erkek arasındaki ayrımcılık kadınların toplum içinde, çalışma yerlerinde ve evlerinde kendilerini güvende ve saygın hissetme konusundaki temel haklarını tehdit eder.

Kuruluşlar, toplumsal cinsiyet eşitliğini desteklemek için önemli bir rol oynayabilir. Çalışanlara karşı ayrımcılık yapmamak ve cinsiyet ayrımcılığını önlemek için tüm makul adımları atmak konusunda yasal sorumluluklara sahiptir. 

Bir kişiye cinsiyeti, cinsiyet kimliği, cinsel yönelimi, medeni veya ilişki durumu, ailevi sorumlulukları, hamile olması veya hamile kalma olasılığı ya da emziriyor olması gibi nedenlerle ayrımcılık yapılması temel insan haklarına aykırıdır. Ayrıca, aynı işi veya eşit değerde farklı bir işi yapan kadın ve erkeklere aynı miktarın ödenmesi gerekir. 

Kuruluşlar, ayrıca aşağıdakiler gibi adımlar atarak toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik edebilir:

  • Kadınların işe alınması ve terfi etmesi için hedefler belirlenebilir. Örneğin; kuruluşun üst düzey pozisyonlarının en az %30'unun kadınlar tarafından doldurulması zorunlu olabilir.
  • Düzenleme yapılarak esnek çalışma metodu benimsenebilir.
  • Çalışanlara bu konuda uzmanlaşmış profesyonel kişiler tarafından cinsiyet eşitliği konusunda eğitimler verilebilir.
Send Plane iletişime geçin
İletişime geçin
Formunuz başarıyla gönderilmiştir.