Sosyal medyada etki alanı yüksek ve kendi alanında fikir lideri konuşmacılar ile markaları dijital proje iş birlikleri ve marka elçilikleri kapsamında bir araya getirerek markaların iş sonuçlarına katkı sağlayan projeler geliştiriyoruz.
Tümden gelim yaklaşımıyla konumuza, teknolojik devrimin kalbi Silikon Vadisi'nden başlayalım. İnternetin ve bilgi teknolojilerinin doğuşundan bu yana sektörde olan biri olarak, 1970'lerde Apple, Microsoft ve Oracle'ın, 1980'lerde Cisco ve Sun Microsystems vb birçok teknoloji şirketinin Silikon vadisindeki doğuşundan bugün her birinin ayrı bir dünya devi olduklarına tanıklık ettim. Hatta günümüzde, Dünya Ekonomik Forumu, yapay zekanın 2025’te 85 milyon işi elimizden alacağını söylüyor. .
1980’lerden 2000’lere kadar bilgi teknolojileri, insanlığa hizmet eden altın çağını yaşadı. Hepimiz artık klasik haritalar yerine navigasyonu kullanıp, internet üzerinden sınırsız bilgiye erişim imkanı bulduk ve oturduğumuz yerden küresel keşifler yapabiledik. Müthişti. Şirketler artık süreçlerini ve insan kaynaklarını her an, her yerden yönetebiliyordu. Ancak şimdi teknoloji, sadece hizmet etmekle kalmıyor; dönüşümün ta kendisi oluyor.
Bugün Silikon Vadisi'ne baktığımızda, 'teknolojinin tüm insanlık sorunlarını çözeceği' vaatleri havada uçuşuyor: Yaşlanma duracak, açlık bitecek, iklim krizi çözülecek… Üstelik çok yakında! Böylece bir 'tekno-optimizm' dini doğuyor. Ancak bu sadece bir inanç değil; trilyon dolarlık şirketlerin, dev fonların ve küresel elitin dünya görüşü. Ve farkında olsak da olmasak da bu ideoloji hepimizin hayatını şekillendiriyor. Peki bu vaatler ne kadar gerçekçi? Daha da önemlisi, bizi nasıl bir geleceğe sürüklüyor?"
Günümüzde “Software is Eating the World” yani “Yazılım Dünyayı Yiyiyor” manifestosu adeta bir Kehanet gibi tekrarlanıyor.
Peki bu teknolojik determinizm bizi nereye götürüyor?
Veriler, bozulan her sektörde gücün ve paranın giderek daha küçük bir elitin elinde toplandığını gösteriyor.
Amazon e-ticareti demokratikleştirmeye çalışırken Jeff bezos'un serveti katlanarak büyüyor.
Uber paylaşım ekonomisi vaadiyle yola çıktı. Sonuç güvencesiz çalışmanın normalleşmesi ve şoförlerin algoritmalara köle olması.
Airbnb yerel deneyim pazarlarken, büyük şehirlerde konut krizini derinleştirdi.
Netflix, sinemayı bitirme noktasına getirdi.
Meta’nın toplulukları birleştirme misyonu “Cambridge analytica” skandalıyla demokratik seçimleri manipüle eden bir distopyaya dönüştü. (The Great Hack belgeselini izleyin)
Google'ın bilgiye erişimi demokratikleştirme hedefi dünyanın en büyük gözetim makinesini yarattı. Derinleşen gelir eşitsizliği değer yaratanların doğal hakkı sayılıyor.
Vadinin önde gelen isimleri artık açıkça demokrasi verimsiz diyebiliyor.
Peter Seal, demokrasiyi özgürlükle uyumsuz ilan etti mesela ve başka isimlerle birlikte “ulus devletlerin yerine şirket devletlerini” öneriyor.
Silikon Vadisinin dünyaya yaşattığı “teknolojik determinizm” arkasında bilinçli bir şekilde insan, şirket ve ulusların hacklenmesinin, bilgi ile manipüle edilmesinin yattığını görüyorum ve düşünüyorum. Peki nedir bu hacklenme ve sadece teknoloji mi hacklenir?
Hacklenme Nedir?
Hacklenme, genellikle bir sistemin veya yapının orijinal tasarımına aykırı olarak yetkisiz bir şekilde ele geçirilmesi veya manipüle edilmesi anlamına gelir. Teknolojik cihazlardan insan beynine, sonuçta toplumlara kadar birçok alanda uygulanabilir. Bu yazıda hacklenmenin dört temel boyutunu inceleyeceğiz ve çözüm önerilerine bakacağız.
Teknolojik Sistemlerin Hacklenmesi
İnsan Beyninin Hacklenmesi
İnsanın Hacklenmesi
Toplumsal Hacklenme ve Çözüm Önerileri
1_Teknolojik Sistemlerin Hacklenmesi
Büyük ihtimal sizler de şimdiye kadar çoğunlukla sadece bilgisayarlar, ağlar ve elektronik cihazların üzeründeki güvenlik açıkları veya zayıf noktaların kullanılması ile yapılan hacklenmeleri duydunuz. Ama fazlası var. Teknolojik hacklenmelerde amaç, veri çalmak, sistemleri kontrol altına almak veya zarar vermektir. En yaygın teknolojik hacklenme yöntemleri arasında
Sahte e-postalar veya web siteleri aracılığıyla kişisel bilgileri ele geçirme ile yapılan Kimlik Avını (Phishing )
Yazılım açıklarından yararlanarak sistemlere sızmayı.
Akıllı cihazlar aracılığıyla kişisel verilere erişim sağlamayı
2_İnsan Beyninin Hacklenmesi
İnsanların zihinsel süreçleri, bilinçli veya bilinçsiz olarak psikolojik ve teknolojik araçlar kullanılarak manipüle edililir!
Psikolojik Manipülasyonda
Medya veya sosyal medya aracılığıyla yanlış bilgi yayılır.
Kişilere özel algoritmalar ile bireylerin tüketim alışkanlıklarını değiştirmek için hedeflenmiş reklamlar gösterilir.
Yine kişilere özel olarak belirli olayların veya fikirlerin algılanma şeklini değiştirme amaçlı algı yönetimi yapılır.
Teknolojik Manipülasyonda ise
Beyin-bilgisayar arayüzleri kullanarak, nörohack adı verilen zihinsel süreçlere müdahale edilir.
Kişilere ait her datanın toplanması ile oluşturulan algoritmaların üzerine birde yapay zekanın eklenmesi ile sosyal medya platformlarında kullanıcı alışkanlıkları şekillendirilir.
3_İnsanın Hacklenmesi
Günümüzde insanlar biyolojik, psikolojik veya dijital kanallar üzerinden kolaylıkla hacklenmektedir.
Biyolojik Boyut
Günümüzde Genetik Mühendisliği ile İnsan DNA'sına müdahale edilebilmekte ve genetik değişiklikler yapılabilmektedir.
Elon Musk’ın göya fayda amaçlı gibi gösterilen “neuralink” çalışması nöral bağlantılar sağlayarak doğrudan zihinsel süreçleri değiştirebilmektedir.
Psikolojik Boyut
Cep telefonları ve özellikle sosyal medya kanalları üzerinden belli saatlerde ortaya çıkan reklam, video vb şeylerle korku, umut veya arzu gibi duyguların tetiklenmesi sağlanmakta ve algoritmalar bireylerin davranışlarını yönlendirebilmektedir.
Dijital Boyut
Google, facebook, instagram vb tüm dijital kanallardan toplanan kişilere özel verilerle yapılan analizlerle kullanıcıların zayıf noktalarını belirleyerek manipülasyon yapmak son derece kolay olmaktadır.
4_Toplumsal Hacklenme
Bireyler , toplumları oluşturduğundan sonuçta bu durum toplumsal yapıyı da etkiler ve sonuçta
Bireylerin bağımsız düşünme yetisinin azalması ile özgür irade kaybolur.
Özel hayatın tamamen izlenebilir hale gelmesi ile mahremiyet yok olur.
İnsanların büyük ölçekte yönlendirilmesi kitlesel bir manipülasyondur ( The Great Hack, belgeselini izleyin)
Sürekli bilgi bombardımanı nedeniyle, konsantrasyon gücü azalan kişilerde ve öğrenme zorluğu, derinlemesine düşünme yeteneğinin azalması gibi sonuçları doğurur.
Hacklenmeye Karşı Çözüm Önerileri
Birey, şirket ve toplum olarak hacklenmeye karşı önlem almak mümkündür. İşte bazı çözüm yolları:
Bireysel Önlemler
Bilgi kaynaklarını sorgulamak, sahte haberlere karşı dikkatli olabilmek için “Dijital Okuryazarlık” artmalı.
Zayıf şifrelerden kaçınıp iki aşamalı kimlik doğrulama kullanılmalı
Sosyal medya ve reklamların manipülatif yönlerinin ve nasıl çalıştıkları anlaşılmalı.
Aynı soruda bile Google her kişiye ayrı cevap verir. Google’ın önünüze getirdiği her bilgiye inanılmamalı ve sorgulanmalı
Teknolojiye bağımlılığı azaltmak için farkındalığın gelişmesi, beynin nasıl çalıştığının öğrenilerek kişinin bilinçlenmesi önemlidir.
Şirketler İçin Önlemler
Güçlü güvenlik yazılımları ve veri şifreleme yöntemleri kullanmalı. Siber güvenliğe önem vermeli..
Çalışanların bilgi ve dijital okur-yazarlıkları arttırılmalı.
Dünyayı bilgiyi yönetenlerin yönettiği hatırlanarak elimizdeki değerli bilgilerin herkesle paylaşılmaması
Tarafsız ve doğru bilgi sağlayan medya kuruluşlarına yatırım yapılmalı.
Eğitim Sisteminde Dijital Okuryazarlık: Bireylerin bilgiye eleştirel yaklaşmasını sağlayacak şekilde ortaokul ve lise döneminden başlayarak okullarda öğrencilerin dijital okuryazarlığını geliştirecek eğitim programları oluşturulmalı.
Sonuç Hacklenme artık sadece teknolojiye özgü bir kavram değil, insan zihni ve toplumu da etkileyen büyük bir tehdide dönüşmüş durumda. Birey, şirket ve toplum olarak bilinçli adımlar atarak kendimizi koruyabiliriz. Dijital dünyada farkındalık sahibi olmak, hacklenmeye karşı en büyük savunmamızdır.