Sosyal medyada etki alanı yüksek ve kendi alanında fikir lideri konuşmacılar ile markaları dijital proje iş birlikleri ve marka elçilikleri kapsamında bir araya getirerek markaların iş sonuçlarına katkı sağlayan projeler geliştiriyoruz.
Dijital Bağımlılık: Beynimiz Nasıl Tuzaklara Düşüyor ve Çözüm Nedir?
Teknolojinin hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldiği günümüzde, dijital bağımlılık hatta kölelik giderek yaygınlaşan bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.
Dijital Pazarlama ve Sosyal MedyaTeknoloji ve Trendler
Teknolojinin hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldiği günümüzde, dijital bağımlılık hatta kölelik giderek yaygınlaşan bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Teknolojiyi bize hizmet edecek şekilde kullanmak varken, neden bizler teknolojinin kölesi haline geliyoruz ve bu dijital bağımlılık nasıl oluşuyor, beynimizi nasıl etkiliyor ve bu bağımlılıktan kurtulmak mümkün mü vb soruların cevaplarına bakalım.
“Dijital bağımlılık” konusuna girmeden evvel, tümdengelim ilkesi ile önce bağımlılığın ne olduğunun tanımına bakalım.
Bağımlılık Nedir?
Bağımlılık; bir maddenin ruhsal, fiziksel ya da sosyal sorunlara yol açmasına rağmen, alımına devam edilmesi, bırakma isteğine karşılık bırakılamaması ve maddeyi alma ya da kullanma isteğinin durdurulamamasıdır.
Dijital Bağımlılık Nedir?
Dijital bağımlılık, günlük yaşam ve ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkilere yol açan dijital her türlü cihazın özellikle akıllı telefonlar ve sosyal medya vb her platformun sanki zorunluymuş gibi kullanımını ifade eder. Günümüzün dünyasında, bu bağımlılık, ilişkilerimizi, üretkenliğimizi ve hatta genel refahımizi etkilediği için anlaşılması son derece önemlidir.
Kendini doğasından, özellikle kendi ruhundan, düşünce ve duygularından vede bir de doğadan kopararak bir metale bağımlı kılan insanlarda anksiyete, depresyon ve yaşam doyumunun azalmasına gibi sonuçların doğması da gayet normaldir. Çünkü manevi olarak gözüken bu bileşenler esasında insanı insan yapan şeylerdir.
O sebeple, Dijital bağımlılığın belirtilerini tanımak, yaşamımızda sağlıklı bir denge oluşturmak ve gelişimimizi sürekli kılmak ve geleceğe liderlik açısından son derece önemlidir.
Dijital Bağımlılığın Türleri Nelerdir?
Öyle birşey ki, Dijital bağımlılık tek bir kategoride değil, çok çeşitli biçimlerde kendini gösterebilir: Şöyle ki:
Telefon bağımlılığı: Sürekli telefon kontrol etme, bildirimlere anında tepki verme ihtiyacı olarak
Bilgisayar bağımlılığı: Sürekli ekran başında olma, iş veya eğlence için zamanın olmadığının hissedilmesi olarak
Sosyal medya bağımlılığı: Beğeni, yorum ve paylaşımlarla esasında yaşam içindeki varlıklarının onaylanmasına duyulan aşırı ihtiyaç şeklinde
Oyun bağımlılığı: Çevrimiçi veya çevrimdışı oyunlarla, kendini unutacak kadar çok zaman geçirerek, günlük sorumluluklarını hatta kendi temel yaşamsal ihtiyaçlarını ihmal olarak
İçerik tüketim bağımlılığı: Videolar, diziler, podcastler veya makaleler arasında durmaksızın vakit geçirerek, kendi varlığından ve kendi içindeki huzurdan kaçış olarak
Dijital Bağımlılığın Belirtileri Nelerdir?
Peki bu “Dijital Bağımlılığın Belirtileri Nelerdir?” derseniz de birçok fiziksel ve psikolojik belirti sıralayabilmek çok kolay. Bunun için günlük hayatımızda etrafımıza bakmamız yeterli. Herkes için sözgelimi cep telefonları ellerinin- kollarının ayrılmaz bir parçası haline geldi. Aileler, iş insanları, gençler vb her seviyeden insan bir araya geldiklerinde bile ellerindeki telefonları birkaç dakikalığına bile bırakamıyorlar. Yaşlısında, gencinde bu bağımlılığın belirtilerine baktığımızda ise
Kaygı, depresyon, dikkat daha doğrusu konsantrasyon eksikliği ve entelektüel ilgisizlik şeklinde kendini gösteren zihinsel belirtiler ile karşılaşıyoruz. Bildiğiniz gibi esasında dikkat dediğimiz konu, “konsantrasyon” becerisidir. Konsantrasyon da insan olarak bir şeyi öğrenebilmekte ihtiyacımız olan en önemli faktördür. Bu ne demek, derseniz: Sonuçta öğrenme yeteneğimizi kaybediyoruz.
Uyku düzensizlikleri, sürekli boynu bükük dolaşma ile boyun, omurga, eklem ağrıları vb hareketsizlik kaynaklı sağlık sorunları gibi Fiziksel belirtilerle karşılaşıyoruz.
En önemli belirtisi ise maalesef azalan konsantrasyon ve öğrenme becerisinin çıktısı olarak soru sorma, muhakeme edebilme kabiliyetini yani düşünme kabiliyetinin kaybolması ile üretkenlikte azalma ve gerçek hayattaki ilişkilerde bozulma olarak kendini gösteriyor.
Dijital Bağımlılığın Sonuçları Nelerdir?
Bağımlılıkların tümü nöro-kimyasal bir zincire bağlı olarak çalıştıklarından dijital bağımlılık da sonuçta beynimizin çalışma şeklini değiştiriyor. Dopamin bazlı olarak çalışan beynin ödül sistemi, sosyal medya beğenileri veya oyun başarıları ile sürekli tetikleniyor. Bunun sonucunda artan dopamin salgısı ile haz hisseden kişi esasında bu hazza bağımlı olmaya başladığından, aynı davranışı da sürekli tekrar etmeye başlıyor. Bu durum ise uzun vadede:
Dürtü kontrolünü zayıflatıyor
Odaklanma süresini kısaltıyor
Dijital detoks yapılmaz ise sürekli bir huzursuzluk – mutsuzluk döngüsünün kişi içine giriyor ve
Beyindeki gri madde yoğunluğunda azalmaya sebep oluyor. Buda ne demek, dersek; hafıza, karar alma, dikkat gibi bilişsel işlemlerin gerilemesi, hatta ileri yaşlarda Alzheimer hastalığına zemin hazırlamaya kadar giden bir alt yapı oluşturmasıdır. Gri maddenin diğer önemli bir işlevi de, duygu durumumuzun düzenlenmesinde yardımcı olmasıdır. Yani duygusal zekamızı korur. Beynimizdeki gri maddenin azalması ise duygusal düzensizliğe zemin hazırlar. Yani etrafınızda durduk yere sinirlenen, bağıran insanlar görürseniz şaşırmayın ☺ Esasında psikolojileri bozuk değil, dijital bağımlılar ☺
Beyin Nasıl Bağımlı Hale Geliyor?
Tüm bağımlılıkların kökeninde insanın varlığını ispat telaşı ve yaşadığını hissetme ihtiyacı vardır. Baktığımızda yaşamı tekdüze olmuş, iş-yaşam dengesini kaybetmiş, mekanik şekilde yaşayan her insan, bağımlı hale gelmeye yatkındır. Bağımlılıklar esasında insanın kendi hayatından, işinden, çevresinden bulamadığı hazzı, beynin ödül mekanizmasını üzerinden ona sağladığından, kişiler çok kolay bağımlı hale gelirler. Teknolojiyi artık insanı hacklemek için kullanan, bilgi teknolojisi liderleri nöro-bilimi de gayet iyi bildiklerinden hatta yeni ürettikleri ve adına da “ikna teknolojileri” dedikleri araştırmaları ile buldukları birçok tetikleyiciyi insanı teknolojinin bağımlısı haline getirmek için kullanıyorlar.
Dijital Bağımlılığı Tetikleyiciler Nelerdir?
Yukarda belirttiğim gibi bu “ikna teknolojisi” icatcılarının ☺ dijital bağımlılığı haz odaklı tetiklemek için 3 temel bileşen kullanıyorlar:
1. Kullanıcı Bazlı Tetikleyiciler
Dopamin Bağımlılığı: Sosyal medyadan alınan beğeniler, yorumlar veya oyunlarda elde edilen başarılar, beyinde dopamin salgılanmasını tetikleyerek bağımlılık yaratır.
Kaçış ihtiyacı: Stres veya kaygıdan kurtulmak için dijital dünyaya sığınma ihtiyacı
Yalnızlık ve sosyal ihtiyaçlar: Dijital dünya, eksik sosyal bağların yerine konulmaya çalışıldığı bir alan haline gelir.
Bildirimler: Sürekli gelen bildirimler, kullanıcıyı sık sık uygulamalara dönmeye teşvik eder.
Kişiselleştirilmiş içerik: Kişilerin, kişilik yapısına göre özel olarak geliştirilmiş algoritmalar, kullanıcının ilgisini çekecek içerikleri sürekli olarak onlara sunarak bağımlılığı artırır.
Oyunlaştırma: Çeşitli uygulama ve platformlarda kullanılan ödül, rozet, ilerleme çubuğu gibi unsurlar, kendi özdeğerini bilmeyen, özgüveni olmayan hayattan o ödülü alamadığını düşünen her kullanıcıyı elindeki telefon ya da bilgisayara daha fazla bağlı tutar.
3. Psikolojik Tetikleyiciler
FOMO (Fear of Missing Out): Bir şeyleri kaçırma korkusu nedeniyle sürekli çevrimiçi kalma ihtiyacı.
Anlık tatmin arzusu: Kısa vadeli haz, uzun vadeli tatminin önüne geçer.
Özsaygı sorunları: Sosyal medyada başkalarıyla kıyaslama yapmak, düşük özsaygıya yol açabilir.
Peki Çözüm Önerileri Nelerdir?
Dijital bağımlılığı azaltmak ve sağlıklı bir teknoloji kullanımı sağlamak için önerilerim şunlar olacaktır:
Telefon ve bilgisayardan belirli süreler uzaklaşmanızı sağlayacak bilinçli çaba sarfedin. Yani dijital detoks uygulayın.
Gerek meditasyon, klasik usul kitap okuma, bulmaca çözme, sudoku, satranç vb faaliyetler ile zihinsel farkındalığınızı artırarak kontrolü geri kazanın.
Optimum Denge Modeli ile iş-yaşam dengenizi sağlayın. İşteki başarılarınızı, aileniz ya da bir hobiniz olan faaliyetle geçirerek kendinizi ödüllendirin.
Unutmayın, beyinlerimiz %100 hackelenebilir organlardır ve kişiliklerimiz birer yazılımdır. NLP gibi metotlar ile zihninizi başarılı, sağlıklı liderlerin zihinleri gibi yeniden programlayabilirsiniz. Yeter ki isteyin.
Sonuç
Unutmayın, teknoloji insan için var, insan teknolojinin kölesi olmak zorunda değil! Dijital bağımlılığın farkına varmak, bilinçli kullanım alışkanlıkları geliştirmek ve teknolojiyi kontrollü bir şekilde yönetmek geleceğimizi daha sağlıklı bir şekilde şekillendirmemize yardımcı olacaktır. Hayatınızın lideri siz olun.