Bilgi, deneyim, uzmanlık, sosyal medya kanallarındaki fikir liderlikleriyle etki yaratan ve sadece Speaker Agency tarafından temsil edilen konuşmacı portföyüdür.
Sosyal medyada etki alanı yüksek ve kendi alanında fikir lideri konuşmacılar ile markaları dijital proje iş birlikleri ve marka elçilikleri kapsamında bir araya getirerek markaların iş sonuçlarına katkı sağlayan projeler geliştiriyoruz.
Sürdürülebilir Finans: Ekonomik Büyüme ve Çevresel Sorumluluk Arasındaki Denge
Sürdürülebilir Finans: Ekonomik Büyüme ve Çevresel Sorumluluk Arasındaki Denge
Finansal başarıyı çevresel ve sosyal etkilerle birleştiren sürdürülebilir finans kavramı hakkında kapsamlı bilgilere bu içeriğimizi okuyarak ulaşabilirsiniz.
Sürdürülebilir finans, temel olarak finansal yapıyı oluşturan sistemin ESG (çevresel, sosyal ve yönetişim) ölçütlerini içine alacak biçimde geliştirilmesini amaçlar. Finansmanın sağlandığı süreçlerde söz konusu ölçütlerin göz önünde bulundurulması, kaynak sağlama noktasında da sürdürülebilirliğe katkı sağlar. Bu yaklaşım, aynı zamanda finansal sistemin yüksek bir sorumluluk bilinciyle oluşturulmasına zemin hazırlar.
BM tarafından oluşturulan Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları için gerekli kaynaklar, sürdürülebilir finans uygulamaları sayesinde büyük oranda sağlanabilmektedir. Bu alanda dönüşmeye başlayan yatırım / bankacılık süreçleri, tüm sektörleri kapsayacak bir yeniliğe kapı açmaktadır. Sürdürülebilir finans stratejileri ile beraber kredi ya da yatırımlara ilişkin riskler ve fırsatlar kapsamlı bir şekilde ele alınır. ESG ölçütleri konusunda gerekli önemin verildiği bir risk yönetimi, örneğin iklim krizinden kaynaklı olarak değişecek ticari değişimlere daha hızlı uyum sağlar.
Yeşil finans kavramı, sürdürülebilir finans çözümleri ve ESG kriterleri hakkında detaylı bilgiler, sizler için hazırladığımız bu içerikte!
Sürdürülebilir Finans Nedir?
Sürdürülebilirlik, ihtiyaçların karşılanması sırasında gelecek nesillerin ekonomik, sosyal, fiziksel ve kültürel gereksinimlerini de göz önünde bulundurarak çevre ve doğal varlıkların korunması noktasında hassas yaklaşımlar sergiler. Hem ekonomik refahın sürdürülebilmesine hem de sosyal adaletin sağlanabilmesine odaklanır. Söz konusu kavram, insan yaşamının kalitesini artırmak, doğal varlıkları doğru kullanmak ve çevreye karşı duyarlı olmak gibi amaçlara sahiptir. Sürdürülebilirliğin pek çok sektörü yakından ilgilendiren bir kavram olduğunu, “İş Dünyasında Sürdürülebilirlik Uygulamaları” başlıklı içeriğimizde detaylı olarak aktarmıştık. Bu içeriğimizde ise ağırlıklı olarak sürdürülebilir finans çözümlerine değineceğiz.
Sürdürülebilir finans, bir yandan yatırımcılara finans sağlamayı sürdürürken öte taraftan da ESG kriterleri olarak da bildiğimiz çevresel, sosyal ve yönetişim konularının göz ardı edilmemesi üzerine kurulu finans türüdür. Bir bakıma, süreç içinde yatırıma dair orta ya da uzun vadeli şekilde kararlar alınırken buna ilave olarak doğrudan finansal olmayan faktörler de değerlendirilir. Günümüzde ESG kriterlerinin gittikçe daha da önem kazanması nedeniyle finans sektöründe sürdürülebilirlik politikaları ön plana çıkmaya başlamıştır. Sürdürülebilir finans, direkt finansal temeli bulunmayan çevresel ya da sosyal raporları dikkate almak durumundadır.
ESG kriterlerini oluşturan çevresel faktörler; iklim değişiklikleri ile beraber ortaya çıkacak olumsuzlukların etkisini azaltmaya çalışır. Sosyal unsurlar; eşitsizlikten insan haklarına, beşerî sermayeden çalışma hayatına dair birçok konuyu içine alır. Yönetişim unsurları ise yönetici ücretleri ya da yönetim yapıları gibi önemli konulara öncelik verir. Bugün itibarıyla AB standartlarında sürdürülebilir ekonomi anlayışı; iklime duyarlı, verimli ve adil bir ekonomi modeline yönelik hedefler oluşturmuştur. Uzun süreçte döngüsel ekonomi modelinin hayata geçirilebilmesi hem çevre hem de insanlık adına ciddi yararlar sağlayacaktır. Sürdürülebilir finansın giderek artan önemini sürdürülebilir başarı öykülerini inceleyerek görebiliriz.
Doğru sürdürülebilir finans stratejileri oluşturmak için elbette bundan 30 ya da 50 sene sonra küresel ekonominin ne şekilde görüneceğini doğru şekilde analiz etmek gerekir. Bu konu bilhassa varlık yöneticileri, sigortacılar, bankalar ya da özel sermaye şirketleri oldukça yakından ilgilendirir. Sürdürülebilir bir finans modelinin ana motivasyonu hem ekonomik kazanımlar elde etmek hem de gelecek nesillerin dahil oldukları yaşam koşullarını ve refah düzeyini korumak üzerinedir. Bu yaklaşımda finansal performanslar kısa süreli kazançlara yönlendirilmez. Tam aksine çok uzun vadeleri kapsayan sürdürülebilirlik hedefleri referans alınarak hareket edilir. Bu da sadece ekonomik getirilere değil toplumsal refaha ve çevreye karşı gösterilen hassasiyetin somut bir yansımasıdır. Finansal sürdürülebilirlik, genel olarak ekonominin boyutundan öte kalitesine odaklıdır.
Sürdürülebilir Finansın Kazanımları
Sürdürülebilir finans politikaları ile beraber sosyal, çevresel ya da yönetişim düzeyinde fırsat ve riskler, yatırım aşamalarına sorunsuz şekilde dahil edilebilir. Bu durum, tam anlamıyla ekonomik kalkınma ve toplumsal yarar arasında güçlü bir bağlantı kurar. Nitekim sürdürülebilir finans stratejileri de esasen bu dengeyi oluşturmak üzerine kuruludur. Bu alanda ortaya çıkan gelişmeleri yakından takip eden AB Taksonomisi de özellikle hangi yatırım tiplerinin sürdürülebilir sınıfta olabileceğini belirlemiştir.
AB Taksonomisi aynı zamanda sürdürülebilir finans politikaları ile beraber uzun vadeli kazanımları da ortaya koymuştur. Bu somut kazanımlardan bazılarını şu şekilde sıralamak mümkündür:
Enerji, su ya da altyapıdan kaynaklı olan harcamalar ve bakım maliyetlerinin azalması
Ekonomik aktivite ya da emlak değerlemesi sayesinde vergi kapsamındaki gelirlerin artması
Çevre odaklı belirsizlik ve kriz senaryolarında ekonomik istikrarın daha hızlı bir şekilde iyileştirilebilmesi
Toplumsal refahın ve ekonominin niteliğinin artırılması
Finans alanındaki dönüşümlerin ya da yenilikçi iş modellerinin teşvik edilmesi
Çevre kirliliğinin belli ölçüde düşürülmesi
İklim değişiklikleri ile beraber ortaya çıkan olumsuz sonuçların etkilerinin azaltılması
Doğal varlıkların verimli ve akıllı şekilde kullanılması
Ekosistemlerin direnç düzeyinin uzun vadeli şekilde artırılması
Sürdürülebilir ve Yeşil Finans
Yeşil finans, çevresel düzeyde olumlu bir etki yaratmayı amaçlayan finansal aktiviteleri kapsar. Söz konusu aktivitelerin arasında krediler, yatırımlar ya da tahvilleri sıralamak mümkündür. Yeşil finans genel olarak biyoçeşitlilik, enerji verimliliği, yenilebilir enerji, döngüsel ekonomi ve kaynakların doğru biçimde kullanılması gibi unsurları içerir. Günümüzde varlıkların / projelerin yeşil finans kaynaklarına sorunsuz şekilde ulaşabilmesi ya da tahvillerin “yeşil” olarak tanımlanabilmesi, belli standartlara bağlıdır. Bahsettiğimiz standartların karşılanabilmesi için uzman olan kurumlar üzerinden SPO (Second Party Opinion) adlı ikincil görüş alınmalıdır.
Yeşil finans, bugün itibarıyla evrensel düzeyde önem kazanmış bir alana dönüşmüştür. Uluslararası birçok finans kuruluşu, yatırımlarını yeşil finans kavramının temel ilkelerine bağlı kalarak yönlendirmeye başlamıştır. Sürdürülebilirlik performanslarından yararlanmak isteyen bu kuruluşlar sosyal ya da çevresel anlamda etki oluşturma potansiyeli bulunan projelere desteklerini artırmıştır.
2015 senesinde imzalanan Paris Anlaşması ile beraber finansal hizmetlerin yarınına dair bazı öngörüler sunmak mümkündür. Buna göre 2030 yılına gelindiği zaman sürdürülebilirlik odaklı iyileştirmeler, kendi zirvesini yapacaktır. 2040 yılından sonra ise artık pek çok sektörde sürdürülebilir finans politikalarının karşılık bulmaya başladığı görülecektir. Geçiş açısından handikaplı olan kimi sektörlerde ise ilerlemenin görece daha yavaş olması beklenmektedir. 2050 yılına kadar pozitif yönde teorik öngörüler yapılsa da neticede sektöre dair dinamikleri doğru anlamak ya da dönüşümlere hızlı yanıt verme becerileri geliştirmek, asıl belirleyici olandır.
Sürdürülebilir Finans Çözümleri Nelerdir?
Çevreye katkı sağlamanın, gelecek nesillere sorumluluk odaklı ve adil bir yaşam sunmanın yüksek getirileri, sürdürülebilir şirketler için önemli bir motivasyon sebebidir. Sürdürülebilir yatırım fonlarının önemli bir kısmı, ESG ölçütlerinden yoksun olan hisse portföylerine kıyasla çok daha güçlü performanslar sergilemiştir. Varlık yönetimi firması olan BlackRock’un 2020 senesinde gerçekleştirdiği bir araştırma da bunu somut şekilde ortaya koymuştur.
Günümüzde sürdürülebilir varlıkların getirilerindeki artış dikkat çekicidir. Bu artış sayesinde yatırımcılar kâr sağlamak adına eskiden olduğu gibi sürdürülebilirliği feda etmek zorunda değil. Reuters’in haberine göre büyük şirketler, 2021 senesinde 800 milyar doların üstünde sürdürülebilir yatırım almıştır. Önümüzdeki birkaç sene içerisinde söz konusu yatırımların 50 trilyon doların üzerine çıkması sürpriz olmayacaktır. Genel olarak düşük karbon ekonomisi, yenilenebilir enerji üretimi ve enerji depolamasının sürdürülebilir finans çözümleri arasında ön plana çıkması beklenmektedir. Biz de Speaker Agency olarak eksi karbon bir şirket olmak yolunda ilk adımlarımızı attık.
Finans / ekonomi kategorisinde yer alan tüm güncel konuşmacılarımıza buradan ulaşabilirsiniz. Başarı hikayelerini ve sürdürülebilir finans alanındaki gelişmeleri Prof. Dr. Özgür Demirtaş gibi konunun uzmanı kişilerin yapacağı konuşmalardan öğrenebilirsiniz.
Sık Sorulan Sorular
Sürdürülebilir finans hangi sektörlere odaklanır?
Sürdürülebilir finans, günümüzde oldukça geniş bir yelpazede karşımıza çıkar. Genel olarak yenilenebilir kaynaklar, sürdürülebilir tarım, temiz teknoloji ve sürdürülebilir enerji gibi sektörlerde görülür. Enerji sektöründe ağırlıklı olarak yenilenebilir enerji, rüzgâr enerjisi, güneş enerjisi benzeri çevre dostu enerji kaynakları ön plana çıkar. Aynı şekilde tarım, gıda, inşaat, finansal hizmetler, inovasyon ve teknoloji sektörleri, sürdürülebilir finans merkezli yatırımlar için daha elverişlidir. Sürdürülebilir finansın her sektöre adapte edilebileceği unutulmamalıdır.
Sürdürülebilir finans nasıl uygulanır?
Sürdürülebilir finans, ESG ölçütlerini yatırım aşamalarına entegre eder. Bu şekilde sürdürülebilirlik performansları görece daha fazla olan işletmelere yatırımlar gerçekleşir. Öte yandan bu kavram, doğa dostu yeşil projelere ya da iklim dostu teknolojilere yatırım yapmayı da kapsar. Sürdürülebilir finansın uygulama aşamalarında ESG, sosyal yatırımlar, kurumsal yönetişim, risk ve getiri değerlendirmesi belirleyici olabilmektedir. Söz konusu uygulamalarda finansal kuruluşlar, işletmeler, yatırımcılar ya da diğer paydaşlar aktif biçimde rol alabilir.
Sürdürülebilir finans riskleri nasıl yönetir?
Sürdürülebilir finans, temel olarak sosyal ya da çevresel düzeyde ortaya çıkabilecek her türlü riski analiz eder. Bu sayede portföylerde risk yönetimlerine ilişkin olarak belli stratejiler üretir. Tabii risk yönetimi yapılırken şirketlerle de etkili bir şekilde iletişim kurulması da önem teşkil eder. Sürdürülebilir finans riskleri yönetiminde; risk değerlendirmesi, stratejilerin uygulanması, veri yönetimi, paydaş iletişimi ve sürekli iyileştirme gibi adımlardan bahsedilebilir.