İnsanlar neden çalışır nasıl daha iyi çalışır?
Motivasyon, iş hayatında en çok istismar edilen kavramlardan biridir Kaynağını Latince ’deki
duygu (emosyon) ve “bir hareket için istek duymak” anlamına gelen ortak bir kökten alır.
Bu toplantıda yöneticiler ve iş liderleri, motivasyonun psikoloji disiplinine dayanan bilimsel
temelini tanıyacak ve birlikte çalıştıkları kişilerde heyecan yaratmak için farklı bir zihniyet
kazanacaklardır.
Katılımcıya Kazandırdıkları:
*Farklı motivasyon düzeylerini teşhis etme
*Motivasyon faktörleriyle, hijyen faktörleri arasındaki farkı tanıma
*İnsanlarda anlam duygusu doğuracak üç adımı öğrenme ve uygulama
LİDERLİKTE YENİ EĞİLİMLER
Geleceğin liderlerini kendi içyapılarından yetiştirmeyi hedefleyen kurumlar, hızla değişen iş
ortamının taleplerini karşılayacak liderlik yetkinliklerini izlemek zorundadırlar. Sektöründe
lider olmak isteyen bir şirket liderlik niteliğine sahip insanlarla çalışmalıdır. Çünkü büyük
sonuçlara, ortalama performansla değil, üstün performans gösteren çalışanlarla ulaşılır. Bunun
için de her düzeyde çalışanın liderlik özelliğine sahip olması gerekir.
Bu konuşmada yer alan başlıklar:
*21.yy’da iş hayatı ve farklılaşan çalışma davranışları
*Son beş yılda değişen liderlik yetkinlikleri
*Paylaşılan liderlik, karşılıklı bağımlılık
*Ekip yönetimi ve performansında liderin sorumlulukları
*Güçlü yönlere odaklanmak
*Etkin liderlik için gerekli yetkinlikleri tanıma, lider ve yönetici farkını anlama,
*Değerlerin iş memnuniyeti ve iş başarısına etkileri
*Motivasyonu etkileyen faktörler
YÜREKTEN ADANMA
Başarı, sağlık ve mutluluk, enerjinin doğru bir şekilde kullanılmasına bağlıdır. En değerli kaynağımız zannedildiği gibi zaman değil, enerjidir. Zaman enerjiye dönüştüğünde anlam kazanır. Kişi hayata yansıttığı enerjiyle ilgili ne kadar sorumluluk alırsa o kadar güçlü ve
verimli olur. Bütün başarılı sanatçı, sporcu ve iş hayatındaki girişimci ve yöneticilerin ortak özelliği yaptıkları işe kendilerini yürekten adamalarıdır.
Bedensel, zihinsel, duygusal ve ruhsal enerjinin hayata yansıtılması. (Bu program katılımcıların, önünde birlikte çalıştıkları kişilere ilham vermek, ikna etmek, onlarda heyecan yaratmak ve yüksek hedefler gerçekleştirmek için yeni ufuklar açılacaktır.)
Bu konuşmada yer alan başlıklar:
*Özel yaşamda mutluluğun ve iş hayatında başarının belirleyicileri
*Kaliteli bir yaşam için enerjiyi doğru yere odaklama
*Altın yakalı çalışma davranışı ve yürekten adanma
*İş ortamına yüksek ve olumlu enerji aktarma ve işe yürekten adanma
*Yaşam kalitesi üçgenini hayatına uygulama
*Seçilmiş tepkiler, seçilmiş yaşam
*Geleceği şekillendirmek için beklentilerin ötesine geçme
*İş ve özel yaşamda anlam duygusu yaratma
İÇİNİZDEKİ ZİRVEYE ÇIKIN – POTANSİYELİ PERFORMANS ÇEVİRMEK
Bir iş lideri potansiyeli performansa çeviren kişidir. Günümüz iş dünyasının sınırlı kaynaklarla, yüksek beklentilerine karşılık vermek zorunda olan iş liderleri için hazırlanan bu program onları güçlü yönlerin farklına varmak ve iç dünyalarında bir yolculuğa çıkartmak amacını taşımaktadır. Her iş liderinin kullanmadığı, gizli potansiyelini hayata yansıtarak enerjisini yükseltmesi ve bunu yüksek hedeflere ulaşmak için kuruma yayması mümkündür.
Bu programda iş lideri olan katılımcılar, ekiplerine ilham vermek, ikna etmek, onlarda heyecan yaratmak ve yüksek hedefler gerçekleştirmek için yeni yollar öğreneceklerdir. Bu program, başarıya “daha sıkı, daha hızlı ve daha uzun çalışarak” ulaşmak olarak tanımlayacağımız geleneksel anlayışın dışında yollar önermektedir.
Bu çalışmada yer alan başlıklar:
*21 yy da değişen dünya ve çalışma davranışları
*Değişen değerler, lider kişiliğinin özellikleri
*İnsanlar neden çalışır, nasıl daha iyi çalışır?
*Verimliliğin artmasında temel adım: İşe dört elle sarılmak
*Baskı altında sükûneti ve verimliliği korumak
*Bireysel değer sistemini yapılandırmak
*İş ve özel hayat dengesini kurmak
*İnsanlarla ilişkileri düzenlemek
*Çevreye olumlu duygular ve yapıcı enerji yaymak
*Geleceği şekillendirmek ve beklentilerin ötesine
*Kişisel gelişim haritasının oluşturulması
YÖNETİCİLER İÇİN KİŞİLİĞİ BİLMENİN ÖNEMİ
Çalışanların performanslarının yöneticileri ve iş arkadaşlarıyla olan ilişkilerine sıkı sıkıya bağlı olduğunu biliyoruz. Olumlu ilişki ortamı kişiye topluluk kültürünün oluşturduğu, ait olma ve korunma duygusu verir. Her çalışan yeterli ücretin yanı sıra, iş liderinin kendisini değerli hissettirmesine ve yaptığı işi anlamlı bulmasına ihtiyacı vardır. Hangi düzeyde olursa olsun etkili liderler bu duyguları çalışanlarına verirler.
Kişilik psikolojisinin bilimsel temellerine aşina olmak, insanların farklılıklarını fark etmeye ve bunu kabullenmeye imkân verir. Böylece de her bireyi kişiselleştirerek ve özelleştirerek yaklaşarak yönetir.
Bu seminer yöneticilerin kişilik psikolojisini bilmeleri, işe alımda, astlarını ve kendilerini yönetmede farkındalık kazandırır.
DEĞERLERLE YAŞAMAK VE YÖNETMEK
İş hayatı doğru işleri, doğru yöntemle yapmayı gerektirir. Bunun devamlı olabilmesi, sürdürülebilirliğe, iyi hizmete ve kurumun ruhunun özgürleştirilmesine ihtiyaç gösterir.
Bunun için de, her düzeydeki yöneticinin ve bütün çalışanların kararlarını yürekten inandıkları değerlere dayanarak vermeleri gerekir. Her karar kişilerin ve kurumun sahip olduğu değerle ilişkilendirilmezse değerlerin yaşaması ve hayata geçmesi mümkün olmaz. Bu seminer, iş hayatının pusulası değerler ile ilgili kurum içindeki her bireyin sorumlu bir özgürlük anlayışı içinde işini yapabileceği bir çerçeve oluşturmasına katkı sağlar.
EKONOMİK PSİKOLOJİ
İnsanın verdiği her türlü kararın arkasında duygusal nedenler vardır. Tehlike, tehdit, risk, stres arttıkça, kişinin çıkarı veya ‘’haz’zı’’ söz konusu oldukça kararların arkasındaki duygusal faktörler artar. Oysa iş dünyası içinde yer alan insanlar duygusal kararlar almaktan kaçındıklarına inanır ve kararlara duyguların karışmasını olumsuz bir durum olarak nitelerler.
Bu durumu açıklamak adına günümüzde akademik çevrelerde ‘’davranışsal finans’’, günlük dilde de ‘’ekonomik psikoloji’’ kavramı, ekonomik değerlendirmelerin bir parçası haline getirmiştir. Bu seminer ekonomik kararlarda duyguların oynadığı rol konusunda farklı bir
bakış açısı kazandırmaktadır.
TÜRK KÜLTÜRÜNDE YÖNETMEK, DEĞERLERLE YAŞAMAK VE ÇALIŞMAK
Batı dillerinde “vefa”, “hatır”, “gönül” kelimelerinin karşılığı yoktur. Çünkü bu dillere kaynaklık eden kültürlerde bu kavramlar yoktur. Buna karşılık “vizyon”, “misyon”, “strateji”, “plan” kavramlarının karşılığı da bizim dilimizde bulunmaz. Bizim geleneğimize göre “kervan yolda düzülür, istimi arkadan gelir”.
Bir kültürün düşünme biçimi yansıtan dil psikolojisi, bu tür kavramların oluşmasının ya da oluşmamasın nedenlerini ve bu günkü hayata olan izdüşünlerini ortaya koymaktadır. Bu seminer, aynı dil psikolojisi gibi Türk iş dünyasının kendi kültür değerlerinden nasıl etkilendiğini ve bu değerleri dikkate alan bir liderin hem ülke çapında hem de dünyada nasıl
başarılı olabileceğine dair ipuçları vermektedir.
FİNANSAL PSİKOLOJİ – DUYGULARIN KARARLAR ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Beynin büyük bölümü bilinçli düşünmekten çok otomatik süreçlerin etkisi altındadır. Bu nedenle beyinde gerçekleştirilen işlemlerin büyük çoğunluğu düşünerek değil, duyguların etkisi altında gerçekleşir. İnsan beyni evrim süreci içinde hayatını kolaylaştıran “şey”lere yönelmek, zararlı görünenlerden de uzaklaşmak üzere yapılanmıştır. İnsan beyni verdiği tepkileri ve aldığı kararları iki ayrı bölgede işlemden geçirir. Bunlardan birincisi, beynin gelişim açısından daha eski bir bölgesi olan “hisseden beyin”, diğeri ise konuları irdeleyen “düşünen beyin”. Beynin tabanında yer alan eski yapı hızlı, güçlü ancak tepkisel dolayısıyla
“düşüncesiz”dir. Buna karşılık daha üstte yer alan irdeleyici düşünen beyin yavaş, zayıf ve kendini “akıllı” sayar.
İnsanlar alım ve yatırım kararlarının mantıklı olduklarına inanırlar. Ancak fiyat fayda ilişkisini değerlendirmede, algı gibi bütünüyle subjektif bir süreç devreye girer. Verilen karar mantık çerçevesinden uzaklaşır. Davranışsal finans insanların karar verirken gösterdikleri sapmaların sistematiğini inceler. Bu konuşmada; insanların duygularının, mantıklı olduğunu düşündükleri kararlarının üzerindeki etkisi, insan beyninin evrim sürecine dayandırılarak anlatılacak ve sahip olduğumuz ilkel beyinle modern yaşamın güçlükleri üzerinde durulacaktır. Bu programın
sonunda ayrıca “paranın ne ölçüde mutluluk satın alabileceği” sorusunun cevabı yapılan araştırmalara dayandırılarak verilecektir. Böylece katılımcılar sayıların her zaman doğruyu söylemediğini görecek ve duyguların kararları üzerindeki etkisini kontrol etme imkânına sahip olacaklardır.
UZUN VE SAĞLIKLI YAŞAMAK
“Seksen yıl süren bir araştırmada çıkan şaşırtıcı sonuçlar”
Bu seminer, sağlıklı ve uzun yaşamakla ilgili medyada yer alan ve zamanla sağlıkprofesyonelleri tarafından da sorgulanmadan doğru kabul edilen birçok bilginin ne ölçüde bilimsel geçerliliğinin olduğunu sorgulamaktadır.
Bir gün süreli programa temel oluşturan kaynak, seksen yıl süreyle izlenmiş olan 1528 kişiyle yürütülmüş bir çalışmaya dayanmaktadır.
Böylece katılımcılar, sağlıklı yaşamak konusunda klasik reçeteleri sorgulayacak, kalıtımın, şansın ve seçtikleri hayat yolunun kendileri için hazırladığı geleceği öngörebileceklerdir. Bu program katılımcılara, sağlıklarını, hayat kalitelerini ve hayat sürelerini etkileyecek seçimler
yapma fırsatı vermektedir.
Programda ele alınacak konular:
*Sosyal destek ağının önemi
*Yaşam memnuniyet ölçümü
*Evlilikte mutluluğun etkisi
*İş tutkusu ve başarının değeri
*Dini inanış ve manevi değerlerin değeri
*Kişilik özelliklerinin belirleyiciliği
*İyimserlik ve kötümserliğin şaşırtan sonuçları
*Olumsuz yaşantıların etkisi
Program, yukarıdaki başlıklarda katılımcıların kendilerini değerlendirmelerine imkân vermemekte ve etkileşimli olarak yürütülmektedir. Program sonunda katılımcıların hayat tarzları ile ilgili çok güçlü bir farkındalık geliştirmeleri ve önemli kararlar almaları beklenmektedir.
“EN UÇ NOKTAYI” KEŞFEDENLERDEN LİDERLİK VE HAYAT DERSLERİ
1960’larda uzaya çıkmakla, 1900’lerde kutupları fethetmek, tüm dünyaya egemen güç olduğunu göstermek açısından aynı değere sahipti. Geçen yüzyılın başında dünyada gidilmemiş tek yer olan güney kutbuna ayak basmak için üç girişim, insanlık tarihinde büyük bir iz bırakmıştır.
Shackleton, Scott ve Amundsen’in kutup yolculukları, bu yolculuklardaki başarı ve başarısızlıklar, günümüzde giderek önem kazanan bir tartışmanın konusu olmuştur.
Bu programda katılımcılar:
*R.F. Scott’un başarısızlığının nedenlerini ve bu başarısızlığa rağmen bilim dünyasına yaptığı katkıları
*Amundsen’i başarıya götüren faktörleri
*Shackleton’nın başarısız girişiminden yarattığı başarı destanını
*Günümüzde bu yolculukları tekrarlama girişimlerinin güçlüklerini hissederek yaşayacaklardır
Program aktüel resimler, orijinal film kayıtları ve günümüzdeki modern kayıtlar ve hikâyeleri içermektedir. Bu programda katılımcılar, kendi hayatları ve yönetim konularıyla ilgili uygulama ve değerlendirmeler yapacaktır. Programın bütünü, anlatı, film, değerlendirme ve tartışma ile interaktif bir şekilde yürütülmektedir.
Konu başlıkları:
*Antarktika nasıl bir yerdir?
*Güney Kutbu yolculuklarının kısa tarihçesi
*Scott’un 1911-1912 Terra Nova yolculuğunun önemi
*Scott’un başarıları ve Scott’u başarısızlığa götüren nedenler
*Amundsen’in 1911-1912 Fram yolculuğunun önemi
*Amundsen’i başarıya götüren dört ilke* Kendi Antarktikamıza ulaşmak için yol haritası